Öpüşmesine Bahse Var mısın?

"Rudy başlattı. “Yüz metre, ” dedi. “Beni yenemeyeceğine bahse girerim. ” Liesel pabuç bırakmadı. “Yenebileceğime bahse girerim. ” “Nesine, küçük Domuzkız? Paran var mı? ” “Elbette yok. Senin? ” “Hayır. ” Ama Rudy’nın bir fikri vardı. İçindeki âşık çocuğu serbest bırakmıştı. “Ben yenersem seni öperim. ” Yere çömelerek pantolonunun paçalarını sıvamaya başladı. Liesel tedirgin olmuştu. “Beni neden öpmek istiyorsun ki? Pislik içindeyim. ” “Ben de öyle. ” Rudy, biraz kirli olmayı öpüşmelerini engelleyici bir unsur olarak görmüyordu. İkisi de banyo yapmayalı uzun zaman olmuştu. Liesel rakibinin ince bacaklarını incelerken düşündü. İkisinin bacakları neredeyse denk görünüyordu. Beni yenmesi mümkün değil, diye düşündü. Ciddi bir tavırla başıyla onayladı. Bu işti. “Kazanırsan beni öpebilirsin. Ben kazanırsam bir daha kaleye geçmem. ” Rudy bunu düşündü. “Anlaştık, ” dedi ve tokalaştılar. Hava karanlık ve kasvetliydi. Yağmur çiseliyordu. Pist göründüğünden daha çamurluydu. İki rakip de hazırdı. Rudy başlama işareti olarak havaya bir taş attı. Yere düştüğünde koşmaya başlayacaklardı. “Bitiş çizgisini göremiyorum bile, ” diye sızlandı Liesel. “Ben görüyor muyum sanki? ” Taş yere düştü. Birbirlerini dirsekleyip öne geçmeye çalışarak yan yana koşuyorlardı. Kaygan zemin ayaklarının altında şapırdıyordu, bitiş çizgisine yirmi metre kala ikisi de yere düştü. “Hay lanet olsun! ” diye bağırdı Rudy. “Boka battım! ”" (Hırsızı Kitap – Markus Zusak)

Kitap Oku, Read Book, Turkish-Turkce,
 bayramcigerli.blogspot.com, Markus Zusak, Kitap Hırsızı, Saçma Sapan,

Yorum Gönder

0 Yorumlar