Blance ve Pedro tıpkı çocuklukta olduğu gibi aynı şekilde oynamaya basladilar



"leşmemişti henüz, yeryüzü hala esnemekteydi. Pedro Blanca'ya, yere yatıp sesini çıkarmamasını söyledi. Emekleyerek bir funda­ lığın çevresini döndüler ve o zaman Blanca, Pedro'nun dediği şe­ yi ansızın gördü. Yamaçta kendi başına yavrulamakta olan güzel, doru bir kısraktı bu. İki genç kıpırtısız duruyor, soluklarının se­ sini bile bastırmaya çalışıyorlardı. Kısrağın soluk soluğa ıkınma­ sını ve sonunda tayın başının, biraz sonra da gövdesinin ortaya çıkmasını seyrettiler. Küçük yaratık yere düşünce anne onu yala­ maya girişti, cilalı ağaç gibi pırıl pırıl yaptı. Tay da kalkmaya yel­ tendiyse de o incecik bacaklarının bükülmesiyle yere düştü ve ça­ resizcesine annesine baktı. Doru at kişneyerek sabah güneşini se­ lamlıyordu. -Blanca göğsünden bir sevincin kopup geldiğini du­ yumsadı ve gözleri yaş doldu. "Büyüdüğüm zaman seninle evleneceğim; Tres Marfas'da oturacağız," diye fısıldadı. Pedro o hüzünlü, ihtiyar bakışlarıyla ona bakakalmıştı. Başı­ nı sarstı. Gerçi Blanca' dan daha çocuktu, ama yerini daha şimdi­ den biliyordu. Bu kızı ömrü oldukça seveceğini, bu şafak saatini hiç unutmayacağını ve ölmezden önce son olarak bunu göreceği­ ni de biliyordu. O yazı, onları hala avucunda tutan çocuklukla kadın ve er­ kek yapacak olan uyanma çağının arasında bocalayarak geçirdi­ ler. Kimi zaman çocuklar gibi koşuşturarak tavukları telaşa verip inekleri ürkütüyor, doyuncaya kadar taze süt içerek köpükten bıyıklar ediniyor, fırından taze pişmiş ekmek çalıyor, gizli evler kurmak için ağaçlara tırmanıyorlardı. Kimi zaman ormanın en sık, en gizli kuytuluklarında saklanarak yapraklardan yatak yapı­ yor, evlendiklerini varsayarak birbirlerini okşamaktan bitkin dü­ şüp uyuyakalıyorlardı. Daha öylesine masumdular · ki eskisi gibi hiç merak duymadan soyunup ırmakta çırılçıplak yüzebiliyorlar­ dı. Soğuk suya dalıyor, kendilerini akıntıya bırakarak ışıltılı ça­ kıllara doğru sürükleniyorlardı. Gene de birbirleriyle paylaşama­ yacakları kimi şeyler vardı artık. Birbirlerinin yanında utanç duymayı öğrendiler. Çişlerini yaparken en büyük birikintiyi ba­ kalım kim oluşturabilecek diye yarışmaktan vazgeçtiler. Blanca her ay çamaşırını lekeleyen karanlık konuyu da Pedro'ya açma­ dı. Kimsenin uyarmasına gerek kalmadan, artık başkalarının yanında" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,


Yorum Gönder

0 Yorumlar