"Dış dünyaya yapacakları bu çıkış için kendisinin yalnızca bavul hazırladığı yerde onların bir araba dolusu tabak çanağı ve amaçlarıyla hiç ilişkisi olmayan bir sürü hizmetçiyi nasıl olup da bir araya getirebildiklerine şaşıp kalmıştı. San Lucas'dan bindikleri üç araba onları bir toz bulutu ara sında Tres Marfas'a götürdü, bir çingene kafilesi gibi. Hacien da'nın avlusunda, kahya Pedro Segundo Garcfa'nın buyruğuyla toplanmış olan kiracı köylüler onları beklemekteydiler. Bu gez gin sirki görünce şaşkınlıktan dillerini yuttular. Ferula'nın işare tiyle arabaları boşaltıp eşyaları içeri taşımaya başladılar. Orada duran, Blanca yaşlarında, burnu sümüklü oğlan çocuğunu kimse ayrımlamadı. Çocuğun çıplak karnı parazitler yüzünden şişti ve dünyaya ihtiyar bir adamın bakışıyla bakan çok güzel, kapkara gözleri vardı. Bu, kahyanın oğluydu; adına, babasıyla dedesinden ayırt edilsin diye, Pedro T ercero Garda demişlerdi. Yeni evi ge zip keşfetmenin, meyve bahçesini dolaşmanın, herkesle selamlaş manın, Ermiş Anthony'ye sunak dikmenin, yataklardaki tavuk ve civcivlerle dolaplardaki fareleri kovmanın heyecanı arasında Blanca da sırtındakileri çıkardı ve Pedro Tercero'yla oynamak için, çıplak, dışarı koştu. Paketlerin arasında oynadılar, eşyaların altına saklandılar, ıslak ıslak öpücükler alıp verdiler, aynı ekmek parçasını gevelediler, aynı sümüğü yediler, aynı kire bulandılar ve en sonunda, kucak kucağa, yemek masasının altında uyuya kaldılar. Clara onları gece saat onda, arda buldu. Herkes saatler dir, ellerinde meşalelerle çocukları aramaktaydı. Gruplara yayıl mış köylüler ırmak boylarını, tahıl ambarlarını, tarlaları, ahırları tararken Ferula Ermiş Anthony'nin sunağı önünde diz çökmüş tü. Adlarını çağırmaktan Esteban'ın sesi kısılmış ve Clara gelece ği görme yeteneğini, boş yere, yardıma çağırmıştı. Bulundukları zaman oğlan çocuğu sırtüstü yatıyordu, Blanca da başını yeni ar kadaşının karnı.na dayayıp kıvrılmıştı. Yıllar sonra aynı durumda bulunacaklardı ve günahlarının bedelini ödemeye bütün bir ömür yetmeyecekti. Daha ilk günden Clara Tres Marfas'da kendine bir yer oldu ğunu anladı ve tıpkı defterine yazdığı gibi, en sonunda hayattaki "misyon"unu bulmuş olduğunu duyumsadı. Tuğla evler, okul, b�l yiyecek onu etkilememişti, çünkü görünmezi görme yetene ği köylülerin hıncını, korku ve güvensizliğini hemencecik algıla1 12" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar