yılların etkisiyle onun boy atmış, etlenmiş ve daha güzelleşmiş olduğunu gözlemlemek fırsatını buldum. "Görüyorum, epey yol almışsın," dedim. "Senin o elli peso sayesinde, patron," diye karşılık verdi. "İlk adımı atmama yaradı o para. Şimdi sana borcumu faiziyle ödeye bilirim, çünkü şu enflasyonda elli peso'nun eski değeri kalmadı artık." Gülerek, "Bana borçlu olmanı yeğlerim, Transito," dedim. İç eteklerinin sonuncusunu da çıkardım ve bir zamanlar Kır mızı Fener'de çalışan ve dirsekleriyle dizlerinin kemikleri çıkan ince kızdan geriye, yorulmak bilmez cinsel açlığıyla tarazlı kuş sesinin dışında hemen hemen hiçbir şey kalmamış olduğunu iyi ce anladım. Vücudu hiç tüysüzdü, cildinin de yeni doğmuş bebek gibi yumuşacık olsun diye limon suyu ve baharatlı kremlerle ovulmuş olduğunu söylüyordu. Tırnakları kırmızı boyalıydı, gö bek çukurunun çevresinde de bir yılan dövmesi vardı ki başka her yerinin kıpırtısız olduğu zamanlarda bile o, bu yılanı halka lar çevirterek oynatabiliyordu. Bir yandan yılanı oynatmaktaki hünerini gösterirken bir yandan da bana hayatının öyküsünü an lattı. "Kırmızı Fener'de kalsaydım ben şimdi neredeydim ki, pat ron? Dişlerim dökülecekti. Şimdiye ihtiyar bir kadın olacaktım. Bu meslekte kişi çabuk tükenip bitiyor, kendini kollamak zorun dasın. Ben kaldırım fahişesi de değilim ki! Hiçbir zaman sevme dim o işi, çok tehlikelidir. Kaldırım yosması olacaksan pezevenk tutmak zorundasın, yoksa kellen koltukta demektir. Kimseden saygı göremezsin. Oysa, onca zorlukla kazandığın parayı bir er keğe yedirmenin ne alemi var? Bu konuda kadınlar iyice kalın kafalıdır. Katının katısıdırlar. Kendilerini güvenlikte hissetmek için erkek gerekserler, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin er kek olduğunu sanki bilmezler! Hayatlarını düzenlemekten aciz dirler. İlle de kendilerini bir başkası uğruna harcayacaklar! Oros pular bu konuda hepsinden beterdir, patron, İnan bana. Pezeven gin biri için çalışacağım diye ömür tüketirler, adam onları dö vünce sevinirler, o şık giyindi diye -altın dişleri, yüzükleriyle fa lankç,ltukları kabarır, sonra herif gidip onların yarı yaşındaki bir yosmaya yamandığı zaman da bağışlarlar onu, "tam erkek," diye. Hayır, efendim, ben böyle değilim. Benim bakımımı kimse 124" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar