Esteban'nin Orospu arkadaşı başından geçenleri anlatıyor. Escort kadınlar salak galiba



yılların etkisiyle onun boy atmış, etlenmiş ve daha güzelleşmiş olduğunu gözlemlemek fırsatını buldum. "Görüyorum, epey yol almışsın," dedim. "Senin o elli peso sayesinde, patron," diye karşılık verdi. "İlk adımı atmama yaradı o para. Şimdi sana borcumu faiziyle ödeye­ bilirim, çünkü şu enflasyonda elli peso'nun eski değeri kalmadı artık." Gülerek, "Bana borçlu olmanı yeğlerim, Transito," dedim. İç eteklerinin sonuncusunu da çıkardım ve bir zamanlar Kır­ mızı Fener'de çalışan ve dirsekleriyle dizlerinin kemikleri çıkan ince kızdan geriye, yorulmak bilmez cinsel açlığıyla tarazlı kuş sesinin dışında hemen hemen hiçbir şey kalmamış olduğunu iyi­ ce anladım. Vücudu hiç tüysüzdü, cildinin de yeni doğmuş bebek gibi yumuşacık olsun diye limon suyu ve baharatlı kremlerle ovulmuş olduğunu söylüyordu. Tırnakları kırmızı boyalıydı, gö­ bek çukurunun çevresinde de bir yılan dövmesi vardı ki başka her yerinin kıpırtısız olduğu zamanlarda bile o, bu yılanı halka­ lar çevirterek oynatabiliyordu. Bir yandan yılanı oynatmaktaki hünerini gösterirken bir yandan da bana hayatının öyküsünü an­ lattı. "Kırmızı Fener'de kalsaydım ben şimdi neredeydim ki, pat­ ron? Dişlerim dökülecekti. Şimdiye ihtiyar bir kadın olacaktım. Bu meslekte kişi çabuk tükenip bitiyor, kendini kollamak zorun­ dasın. Ben kaldırım fahişesi de değilim ki! Hiçbir zaman sevme­ dim o işi, çok tehlikelidir. Kaldırım yosması olacaksan pezevenk tutmak zorundasın, yoksa kellen koltukta demektir. Kimseden saygı göremezsin. Oysa, onca zorlukla kazandığın parayı bir er­ keğe yedirmenin ne alemi var? Bu konuda kadınlar iyice kalın kafalıdır. Katının katısıdırlar. Kendilerini güvenlikte hissetmek için erkek gerekserler, oysa korkmaları gereken başlıca şeyin er­ kek olduğunu sanki bilmezler! Hayatlarını düzenlemekten aciz­ dirler. İlle de kendilerini bir başkası uğruna harcayacaklar! Oros­ pular bu konuda hepsinden beterdir, patron, İnan bana. Pezeven­ gin biri için çalışacağım diye ömür tüketirler, adam onları dö­ vünce sevinirler, o şık giyindi diye -altın dişleri, yüzükleriyle fa­ lankç,ltukları kabarır, sonra herif gidip onların yarı yaşındaki bir yosmaya yamandığı zaman da bağışlarlar onu, "tam erkek," diye. Hayır, efendim, ben böyle değilim. Benim bakımımı kimse 124" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar