Esteban,deli Kadin ona o kadar para gönderdim bir kuruşuna bile dokunmamış Cehenneme git. Sürekli kendini acindirqn bir tipti insanları böyle biyle baskı altında tutuyordu,Blance ve Pedro mektuplasiyor



"-Fareler saygısızlık etmesinler diye papaz ölünün başında kal­ dı. Oradan ayrıldıkları zaman saat neredeyse geceyarısı olmuştu. Ferula'nın komşuları kapıya toplaşmış ölümünü konuşuyorlardı. - Clara'yla Esteban bir meraklı yüzler kumkumasının içinden ge­ çerek kalabalığı koklayıp duran köpekleri hoştlamak zorunda kaldılar. Esteban o uzun adımlarıyla hızlı hızlı yürüyor, Clara'yı peşinden neredeyse sürüklüyordu. İngiliz terzisinin elinden çık­ ma tiril tiril gri pantolonuna sıçrayan çirkefin ayırdında bile de­ ğildi. Ablasına ateş püskürüyordu, çünkü Ferula şimdi ölümünde bile onu suçlu duruma düşürmeyi başarmıştı, tıpkı çocukluğun­ daki gibi. Esteban çocukluğunu anımsadı: Ferula onu o karanlık şefkatiyle sarıp sarmalamış, ölünceye dek ödeyemeyeceği kadar kocaman minnet borcuna batırmıştı. Esteban gene, ablasının ya­ nındayken sık sık yakasına yapışan küçüklük duygusuna kapıldı. Ablasının özveri tutkusunu, katılığını, yoksulluğu seçmesini, sar­ sılmaz bekaretini nefretle hor görüyordu. Bunları kendi bencil, tensel, şehvetli ve hırslı yaratılışına bir sitem sayıyordu çünkü. Cehennemin dibine git, karı! diye geçirdi içinden. Ferula'yı ev­ den kovalı beri karısının da artık kendine ait olmadığını gönlü­ nün en gizli köşesinde bile İtiraf etmiyordu. "Neden böyle yaşadı sanki, bol bol yetip de artacak parası varken?" diye haykırdı. Clara yumuşak sesle, "Başka hiçbir şeysi yoktu da ondan," diye karşılık verdi. * * * Ayrı kaldıkları aylar boyunca Blanca'yla Pedro Tercero bir­ birlerine alev alev yanan mektuplar yazdılar. Pedro mektupları­ na kadın imzası atıyor, Blanca da onları alır almaz gizliyordu. Dadı mektupların birkaçını elde etmeyi başardı, ama okuması yoktu, zaten olsa da onların gizli şifresini çözemezdi. İyi ki çöze­ mezdi, çözebilse geçireceği şoka yüreği dayanmazdı herhalde. Blanca kış boyunca okuldaki dikiş dersinde İskoç yününden Ped­ ro'nun ölçülerine göre bir kazak ördü. Geceleri kollarını kazağa dolayıp uyuyor, yünün kokusunu içine çekerek yanında yatanın Pedro olduğunu düşlüyordu. Bu arada Pedro kış boyunca gitarıyla," (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,


Yorum Gönder

0 Yorumlar