Anamızın adına yemin ediyorum ki gebertirim seni!" Ferula da, "Lanet okuyorum sana, Esteban!" diye bağırdı. "Her zaman yalnız kalacaksın! Bedenin de ruhun da kuruyup gi decek, köpekler gibi öleceksin!" Ve böyle diyerek köşedeki büyük evden, sırtında bir tek ge celiğiyle ve hiçbir şey almaksızın temelli ayrıldı. Ertesi gün Esteban Trueba Peder Antonio'yu görmeye gitti ve ayrıntıya girmeden olup biteni anlattı. Papaz bu gibi şeyleri ezbere bilenlerin ifadesiz yüzüyle, hiçbir şey demeden dinledi onu. Esteban'ın sözü bitince de, "Benden ne istiyorsun oğlum?" diye sordu. "Ayda bir kez size vereceğim zarfın ablamın eline geçmesini sağlayın istiyorum. Onun para yönünden sıkıntı çekmesini iste miyorum. Şunu da açıklamalıyım ki bunu iyilik olsun diye değil, söz verdiğim için yapıyorum." Peder Antonio ilk zarfı bir iç çekişiyle aldı, ellerini bir kut samayla kaldırdı, ama Esteban ona arkasını dönmüştü bile. Abla sıyla arasının neden açıldığına ilişkin Clara'ya hiçbir açıklamada bulunmadı. Ablasını evden kovduğunu söyledi, yanında adının anılmasını yasakladı ve Clara'nın biraz utanması varsa Ferula'nın adını onun ardından da anmayacağım belirtti. Ferula'nın bütün giysilerini ve onu anımsatabilecek olan her şeyi evden uzaklaştır dı ve kendi kitabında ablasının artık ölmüş olduğuna karar verdi. Clara soru sormakta bir anlam bulunmadığını anlamıştı. Di kiş odasına giderek pandülünü aldı. Yere kentin bir haritasını serdi, pandülü haritanın yarım metre kadar üstüne tuttu ve sal lantılar ona görümcesinin yerini bildirsin diye bekledi. Ne var ki akşama kadar çabaladıktan sonra, Ferula'nın belirgin bir adresi olmadığı sürece bu yöntemin işe yaramayacağını anladı. Pandül den umudu kesince Ferula'yı arabayla aramaya çıktı. İçgüdüsü nün ona yol göstereceğini sanıyordu, ama bu da sonuçsuz kaldı. Clara üç ayaklı masasına başvurduysa da onu Ferula'ya yönelte cek herhangi bir ruh gelmedi. Clara görümcesine zihniyle seslen di, tarot kartlarına danıştı, ama hepsi boşuna. Sonunda daha gele neksel yöntemler denemeye karar verdi. Onu tanıdıkları yoluyla aramaya, kapıya gelen satıcılara sormaya başladı, ama Ferula'yı hiç gören olmamıştı. Sonunda soruşturmaları Clara'yı Peder An tonio'nun kapısına götürdü. 140" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar