"için kişiliğimin kötü yönü daha .da kötüleşti. Her şeye kızıyor dum. Çocukların ekmek çalmak için mutfağın çevresinde dönen diklerini görsem, avluda tavuklar şamata yapsa, mısır tarlalarını kırlangıçlar bassa tepem atıyordu. Huysuzluğum kendi canımı sı kar olunca, kendi kendimden rahatsız olmaya başladığımda, çı kıp ava gidiyordum. Tan atmazdan çok önce kalkıp tüfeğimi omuzuma vuruyor, yanımda av torbam ve av köpeğimle yola çı kıyordum. Karanlıkta at sürmeyi seviyordum, o erken saatlerin serinliği, gölgeler içindeki uzun bekleyişler, sessizlik, barut ve kan kokusu, silahın omuzuma doğru tepişi, vurulan hayvanın de belenerek yere düşmesi hoşuma gidiyordu. Bütün bunlar yatıştı rıyordu beni. Torbamda dört zavallı tavşan, pişirilemeyecek ka dar delik deşik birkaç keklikle, yorgunluktan yarı ölü, çamur içinde dönüp geldiğim zaman mutlu olduğumu, rahatladığımı duyumsuyordum. Şimdi ne zaman o günleri düşünsem büyük bir üzgüye kapı lıyorum. Ömrüm pek hızlı gelip geçti. Her şeyi yenibaştan ala cak olsam yinelemeyeceğim birkaç yanlış var, ama genelde hiçbir şeyden pişman değilim. Evet, iyi bir patr6n'dum doğrusu, hiç kuşku yok bundan." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar