"Şimdi Marcos son yolculuğundan tabut içinde dönmüştü. Onu bir parşömen parçası gibi sarartıp buruşturan, bilinmez bir Afrika hastalığından ölmüştü. Hastalığa yakalanmış olduğunu anlayınca, ablasının bakımı ve Dr. Cuevas'ın ilmi sayesinde yeni den sağlık ve gençliğine kavuşmak umuduyla hemen memlekete yollanmıştı ama altmış günlük gemi yolculuğuna dayanamamış, ateşten ve esmer derili kadınlarla gömüleri sayıklamaktan harap düşerek Guayaquil enleminde gözlerini hayata yummuştu. Ge minin, Longfellow adında bir İngiliz olan kaptanı onu bir bayra ğa sarıp denize atmak üzereydi. Gelgelelim Marcos o yabanıl gö rünümüne ve yüksek ateşle kendinden geçip sayıklamalarına kar şın gemide öyle çok dost edinmiş, öyle çok kadını baştan çıkar mıştı ki yolcular kaptanı engellediler. Longfellow da naaşı, sıcak tan ve tropik sivrisineklerinden korumak için, gemi marangozu bir tabut çırpıştırana kadar, Çinli aşçının sebze deposuna kaldır mak zorunda kaldı. El Callao' da daha uygun bir kutu bulundu ve beş on gün sonra kaptan, bu yolcunun kendine ve kumpanya ya çektirdiği eziyetler karşısında ateş püskürerek tabutu karaya indirdi. Naaşı almaya ve yapmış olduğu harcamaları karşılamaya" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar