Kilisenin içindeki ısı yükselmişti; mumların, tütsünün et üstündeki kalabalığın keskin kokusu birleşerek kinliğini artırmaya yarıyordu. Nfvea törenin hemen tiyordu ki kendi serin evine dönüp eğreltiotlarının rabilsin ve Dadı'nın yortu günlerinde her zaman demli arpa suyundan içebilsin. Dönüp çocuklarına ler, pazarlık giysileri içinde yorgun ve kaskatı duruyorlardı, yükler oturdukları yerden kımıldamaya başlamışlardı. bakışları Rosa'nın üstünde eylendi, hayattaki kız büyüğü. Ve Nfvea her zamanki gibi gene şaşkınlığa garip güzelliğinde annesinin bile ayrımlamadan edemediği gin edici birşeyler vardı, çünkü bu kız öteki İnsanlardan ka bir kumaştan biçilmiş gibiydi. Doğumdan önce onun bu dünyalı olmadığını biliyordu, çünkü rüyalarında müştü onu. İşte bu yüzdendir ki çocuğun ana rahminden sırada ebenin bir çığlık koparmasına Nfvea şaşmamıştı." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar