bluzuyla arabaya bir ba§bakan azametiyle girip kurulurdu. Alba güle güle deyip onu öperek kapı aralığında dururdu, bur nunda annesinin yasemin kokusu ve yüreğinde bir kaygı düğü mü. Annesinin gitmesine ağlamadan dayanabilmeyi ancak Nico las Dayısının öğretileri sayesinde ba§arabilirdi. Alba bugünlerden bir gün taliplerden birinin evlenmek için annesinin aklını yatıra cağından ve Blanca'nın onu yapayalnız, annesiz bırakıp gidece ğinden korkuyordu. Babaya, hele üvey babaya hiç ihtiyacı olma dığına, beri yandan annesini yitirirse ba§ını bir su kovasına so kup kendini boğacağına (tıpkı a§çının a§ağı yukarı dört ayda bir doğuran kedinin yavrularına yaptığı gibi) çok önceden karar ver mi§ti. Sonunda Pedro T ercero'yla tanı§tığı zaman Alba annesinin onu terk edeceğine ili§kin korkularından kurtuldu. İçgüdüsü ona, bu adam varolduğu sürece ba§ka kimsenin Blanca'nın a§kını kazanamayacağını fısıldadı. Yaz mevsiminde bir pazar günüydü. Blanca kızının saçlarını, kulaklarını dağlayan sıcak bir ma§ayla tırbi§on gibi lüle lüle kıvırdı. Beyaz eldiven, siyah rugan ayakka bı ve yapma kiraz süslü bir §apka giydirdi ona. Ninesi Clara onu bu kılıkta görünce bir kahkaha attı, ama annesi boynuna iki damla parfüm sürerek avuttu. Sokağa çıkarlarken Blanca gizemli bir tavırla, "Ünlü birisiy le tanı§acaksın," dedi. Çocuğu Japon Bahçelerine götürerek çomaklı karamelayla bir külah padamı§ mısır aldı. Çevrelerinde mısırları gagalayan güvercinler, el ele bir sıraya oturdular. Alba onun geli§ini daha annesi işaret etmeden gördü. Genç adamın sırtında bir işçi tulumu, çıplak ayaklarında keşi§ sandalet leri vardı, kocaman kara sakalı göğsünün ortalarına kadar iniyor du. Saçları dağınıktı ama şahane bir gülü§Ü vardı ki bu onu he men anında, Alba'nın odasındaki dev freskte yer alması gereken insanlar arasına soktu. Erkekle küçük kız birbirlerine baktılar ve birbirlerinin göz lerinde kendilerini tanıdılar. Anne, "İşte şarkıcı Pedro T ercero," dedi. "Sesini radyoda dinliyorsun." Alba elini uzattı ve adam bunu kendi sol eliyle sıktı. O za man Alba onun sağ elinin birkaç parmağının eksik olduğunu 282" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar