"Uyanış On sekiz yaşlarında Alba çocukluğu temelli geride bıraktı. Artık kadın olduğunu hissettiği dakikada da odasına kapanıp ka pıyı içerden kilitledi. Duvarda yıllar önce başlamış olduğu duvar resmi hala duruyordu. Genç kız şimdi boya kavanozlarını karış tırarak hala taze duran biraz kırmızı biraz da beyaz boya buldu. Bunları özenle karıştırdı ve duvarın boş kalmış son köşesine ko caman bir pembe yürek çizdi. Aşık olmuştu. Fırçalarla boyaları çöpe attı ve oturup duvardaki resimleri, yani sevinçleriyle üzün tülerinin tarihçesini gözden geçirmeye daldı. Mutluluk kefesinin ağır çektiğine karar verdi ve bir iç çekişiyle ömrünün ilk aşaması na veda etti. O yıl okulu bitirdi ve zevk için felsefe, dedesini kızdırmak için de müzik çalışmaya karar verdi. Dedesi sanatın vakit telefi olduğuna inanır, durmadan liberal ya da bilimsel mesleklerin üs tünlüğünü överdi. Aynı zamanda, Jaime'nin kaşarlanmış bir be kara dönüştüğü için iyi bir kız bulup evlenmesi gerektiğinde di retirken gösterdiği küstahlıkla Alba'yı aşk ve evlenme aleyhinde kışkırtırdı. Erkeklerin bir eş edinmelerinin iyi bir şey olmasına karşın Alba gibi kadınların evlilikten ancak yenik çıkabilecekle rini ileri sürerdi. Ne var ki Alba unutulmaz, yağmurlu bir gün üniversitenin kantininde Miguel'i görür görmez dedesinin vaaz ları pencereden dışarı uçmuştu. Miguel hukuk fakültesinin son sınıfında solgun benizli, göz leri hummalı bir öğrenciydi. Rengi atmış pantolonlarla maden iş çileri gibi çizmeler giyerdi. Solcu bir liderdi ve ihtirasların en gem vurulmazı olan adalet ateşiyle tutuşuyordu. Gelgelelim bu onun, Alba'nın kendisinden yana baktığını algılamasını önleme mişti. Başını kaldırınca göz göze geldiler. Gözleri kamaşarak bir birlerine bakakaldılar ve o dakikadan sonra yakındaki parkın yapraklı yollarında buluşmak için her fırsattan yararlanır oldular." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar