Alba gözlerini açtı. Bağcık çıkartılmıştı. Hayal meyal tanıdı ğı bir yüz üzerine eğilmişti, iki el onu bir battaniyeye sarıp sar malamaktaydı. "Anımsadın mı beni? Ben Ana Diaz. Üniversitede birliktey dik. Tanımadın mı?" Alba başını sarsıp gözlerini yumdu ve tatlı bir ölüm yanılsa masına kendini bıraktı. Ama birkaç saat sonra uyandı ve kıpır dandığı zaman vücudunun en ufak zerresine kadar sızladığını ay rımsadı. Onun yüzünü okşayarak gözüne giren ıslak saçları itmekte olan kadın, "Birazdan iyileşirsin," dedi. "Kıpırdama, gevşek dur maya çalış. Ben burada, senin yanıbaşındayım. Dinlenmeye ihti yacın var." Alba, "Ne oldu?" diye sordu. Kadın, "Seni kötü hırpalamışlar, compaiiero, " diye hüzünle yanıtladı. Alba, "Sen kimsin?" diye sordu. "Ana Diaz. Bir haftadır buradayım. Compaiiero'mu da yaka ladılar, Andres yani, ama hayatta. Günde bir kez, tuvalete götür düklerinde görüyorum onu." Alba, "Ana Diaz ha?" diye mırıldandı. "Öyle. O zamanlar pek yakınlık yoktu aramızda ama, geç olsun da güç olmasın. Ne yalan söyleyeyim, burada görmeyi hiç ummayacağım bir kişi varsa o da sendin Kontes," diye Ana Diaz yumuşak sesle ekledi. "Konuşma şimdi. Uyumaya çalış. Böylelik le zaman daha çabuk geçer. Belleğin zamanları geri gelecektir. Merak etme. Elektrikten bu." Ama Alba uyuyamadı, çünkü hücresinin kapısı açılmış ve içeri bir adam girmişti. Bu adam Ana Diaz'a, "Gözüne gene bağla şunu!" diye buyurdu. "Ne olur ... Görmüyor musunuz nasıl mecalsiz? Bırakın da biraz dinlensin ... " "Dediğimi yap!" Ana dar yatağın üzerine doğru eğilerek bağcığı gene Al ba'nın gözüne geçirdi. Sonra battaniyeyi çekerek onu giydirme ye çalıştıysa da nöbetçi Ana'yı iteledi, tutukluyu kollarından çe kip oturttu. Bir başka adam ona yardıma geldi, ikisi'Alba'yı dışa rı taşıdılar, çünkü kendisi yürüyemiyordu. Alba zaten ölmüş değilse" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar