Amanda yavaş yavaş toparlanmaya başlıyor,Esteban seyahat etmeye başlar ve hastalığının neyden kaynaklı olduğunu öğrenmek için yabancı doktorlara goronmek istiyor



Jaime annesinin peşisıra dışarı çıktı. Onun biraz ileriden gi­ dişine baktı. Clara yalınayaktı, beyaz bornuzunu giymiş, çözülü saçları sırtından aşağı dökülmüştü. Jaime onun hiç de çocuklu­ ğunda sandığı gibi uzun boylu ve güçlü olmadığını gördü. Uza­ nıp omzunu tuttu. Annesi döndü, gülümsedi, Jaime içinden gele­ rek kucakladı onu, bağrına bastı, çenesini onun alnına sürttü. Baskısız sakalı daha şimdiden tıraş diye tutturmuştu! Bu, küçü­ cük bir bebekkenden beri onu içinden gelerek ilk kucaklamasıy­ dı. Clara oğlunun nasıl da koskocaman olduğunu görünce şaşala­ dı sanki. Jaime'nin boynu pehlivan boynu gibiydi ve tokmaklara benzeyen kolları İstese ürkünç bir güçle onu ezebilirdi. Clara mutluluktan içi kalkarak, boğa gibi güçlü, bir keşiş adayı kadar açık yürekli olan bu kıllı devin nasıl olup da bir zamanlar kendi karnının içine sığabildiğini inanmazlıkla düşündü. Hem de ikiz olarak. Bunu izleyen ilk günlerde Amanda'nın ateşi çıktı. Çok sarsı­ lan Jaime ona sulfatlı ilaçlar veriyor ve sürekli göz kulak oluyor­ du. Clara da genç kadının bakımını üstlenmişti. Nicolas'ın onun sağlık durumunu sormakla birlikte yanına girmeye kalkışmadığı ister İstemez dikkatini çekiyordu. Oysa Jaime Amanda'ya en sev­ diği kitaplarını getiriyor, ortalıklarda kendinden geçmiş durum­ da dolaşarak birbirini tutmaz gevezelikler ediyor, evin içinde şimdiye dek hiç yapmadığı biçimde dört dönüyordu. Perşembe gecesi Sosyalistlerin toplantısını bile unuttu. İşte böylece Amanda bir süre için ailenin bir parçası oldu. Miguel de olağanüstü durumların sonucunda, bir elbise dolabının içinde gizlenmiş olarak Alba'nın Trueba hanesinde dünyaya geli­ şinde hazır bulundu. O minik bebeğin, annenin haykırışlarıyla çevresinde dönen kadınların hayhuyu arasında kanlı zarlara sarıl­ mış olarak dünyaya gelişinin görkemli ve ürkünç görüntüsünü hiçbir zaman unutmadı. Bu arada Esteban Trueba Birleşik Amerika'da bir geziye çık­ mıştı. Kemiklerinin ağrımasından ve yalnızca kendisinin bildiği gizli hastalıktan bıkıp usanmış, bir kere de ecnebi doktorlara gö­ rünmenin zamanı geldiğine karar vermişti. Latin doktorların hepsinin bilim adamından çok büyücülere yakın birer şarlatan olduğu sonucuna varmıştı. Bedeninin küçülmesi öyle belli belir­ siz, öyle yavaş ve saman altındandı ki ondan başka kimsenin dikkatini" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar