Blance aşığı olan Pedro'yu darbe gecesinden beri günlerce Estebanin evinde sakladı



"itiraf etti. Darbeden sonra yetkililere teslim olmaları istenen kişi­ lerin listesi yayımlanmıştı ve Pedro Tercero'nun adı bu listedey­ di. Kendi ülkelerinde bu gibi şeylerin asla olamayacağına inan­ dıkları için kendiliklerinden gidip Savunma Bakanlığına teslim olan birkaç kişi çıkmış ve bunu hayatlarıyla ödemişlerdi. Neyse ki Pedro T ercero yeni rejimin yırtıcılığını herkesten çok önce se­ zinlemişti. Belki de şu son üç yıl boyunca silahlı kuvvetleri ya­ kından tanımış olduğu ve onların, dünyanın başka yerlerindeki­ lerden farklı olduğuna artık inanmadığı için. O gece, sokağa çık­ ma yasağı yürürlükteyken sürüne sürüne köşedeki büyük eve gelmiş ve Blanca'nın penceresini tıklatmıştı. Blanca migreninin bulandırdığı gözlerle dışarı baktığı zaman tanıyamamıştı onu, çünkü Pedro sakalını kazıyıp gözlük takmıştı. "Başkanı öldürdüler," dedi. Blanca onu boş odalardan birine gizledi. Ayaküstü bir barı­ nak hazırlarken, askerlerin ülkenin dörtbir yanını köşe bucak aradıkları aylar boyunca onu burada saklamak zorunda kalacağı­ nı aklından geçirmiyordu. Senatör Trueba'nın katedralde Te De­ um ayinine katıldığı sırada Pedro Tercero'yu onun evinde ara­ mayı kimsenin düşünmeyeceğini varsayıyordu. Bu, Blanca'nın ömrünün en mutlu dönemi oldu. Gelgelelim Pedro için saatler hapisteymişçesine ağır geçiyor­ du. Bütün günü dört duvar arasında, temizlik yapmaya filan gi­ rilmesin diye kilitli tutulan kapının ardında geçiyordu. Perdeler kapalı, güneşlikler inikti. Günışığı içeri giremiyordu gene de Pedro güneşliğin çatlaklarındaki hafif değişimlerden ışığı tanıma­ sını öğrenmişti. Geceleyin odayı havalandırmak için -burada ih­ tiyacını karşılamak için üstü örtülü bir kova bulundurmak zo­ rundaydıpencereyi ardına dek açıyor ve özgürlük havasını bol bol içine sindiriyordu. Zamanı Blanca'nın gizlice Jaime'nin oda­ sından getirdiği kitapları okumak, sokağın seslerini ve kısabildi­ ğince kıstığı radyonun fısıltılarını dinlemekle geçiyordu. Blanca nasıl yapıp ettiyse bir gitar getirdi ona, tellerin altına da çaputlar tıktı ki onun dullar, yetimler, tutuklular ve yitikler üstüne beste­ lediği şarkıları kimse duymasın diye. Pedro gününü düzene sok­ mak için bir program yapmaya çalışmıştı. Beden alıştırmaları ya­ pıyor, müzik yazıyor, gene egzersiz yapıyordu. Ama gene de sonsuz boş zaman kalıyordu elinde. Neden sonra anahtarın kilitte" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar