beşten sonra yapılacak hiçbir şey kalmayan çiftlik yaşantısının sı kıntısı daha bir hafiflemişti. Hem sonra komşuların bu seçkin zi yaretçinin Tres Marfas'da kalmasını kıskandıklarını düşünmek de Esteban'ın hoşuna gidiyordu. Jean'ın Blanca Trueba'yla evlenmek istediği çevrede duyul muştu, ama bu onun bütün kız analarının gözdesi olmasını en gellemiyordu. Blanca deseniz Kontun varlığına yavaş yavaş alış mıştı. Jean öyle terbiyeli ve uysaldı ki sonunda Blanca onun ev lenme önerisini unuttu, hatta bunun belki de bir şaka olduğunu düşünmeye başladı. Gümüş şamdanları dolaptan çıkardı gene, sofrayı İngiliz porselenleriyle kurmaya, ikindi üzeri hepsi bir araya geldikleri zaman kent kılıklarını giymeye başladı. Jean onu sık sık kasabaya çağırıyor ya da yaptığı sayısız ziyaretlerde ken disiyle birlikte gelmesini istiyordu. Böyle zamanlarda Clara on larla birlikte gitmek zorundaydı çünkü Esteban bu konuda çok katıydı: kızının Fransız kontuyla başbaşa görülmesini İstemiyor du. Ama çiftlik topraklarında yalnız başlarına gezinmelerine izin vardı, çok uzaklaşmamaları ve karanlık basmadan önce dönüp gelmeleri koşuluyla. Clara, amaç kızlarının bakireliğini koru maksa bunun, Uzcategui'lerin haciendasında çaya gitmekten çok daha tehlikeli olduğunu belirtiyordu. Gelgelelim Esteban'ın Konttan yana korkusu yoktu çünkü adamın niyeti yeterince yü ceydi; çevrede onları çekemeyenlerin dedikodusundan çekinme liydiler çünkü bu, kızlarının adına leke sürebilirdi. Bu kır gezintileri Jean'la Blanca'nın arkadaşlıklarını perçin ledi. Her şeye karşın anlaşıyorlardı. İkisi de kuşluk saatlerinde at gezisine çıkmayı seviyorlardı. Yanlarına bir piknik sepeti ve Je an'ın öteberisini taşıyan çeşitli deri çantaları alırlardı. Ne zaman mola verseler Kont, Blanca'ya manzaranın önünde poz verdirir, resmini çekerdi. Blanca buna karşı koymaz değildi, çünkü resim çektirmek gülünçlükmüş gibi gelirdi ona. Çıkan fotoğraflar da onun duygularını doğrulardı çünkü, Blanca'yı yüzünde yapma cık bir gülüşle, rahatsız bir duruş, mutsuz bir ifadeyle gösterirler di ki Jean'a göre suç onun rahat poz vermeyişinde, Blanca'ya gö reyse Jean'ın ona kıvırıp bükerek poz verdirtip sonra da resim çekilinceye dek soluk almadan durmaya zorlayışındaydı. Çoğun lukla ağaç altı, gölgelik bir yer seçerek çimenlerin üstüne bir yay gı serer ve birkaç saatliğine yerleşirlerdi. Avrupa'dan, kitaplardan" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar