Büyük Garcia Dede olur. Seçimler yapılır, Esteban'nin gayri meşru çocuğu Pancha Garicia'nin oglu



çalışarak ve Amanda'ya ateşli şiirler yazarak geçiriyordu. Aman­ da bu şiirleri düzeltilip geliştirilmiş olarak gerisin geriye postalı­ yorsa da hayranının hevesini zerrece kıramıyordu. * * * İhtiyar Pedro Garda başkanlık seçimlerinden hemen önce öldü. Seçim kampanyası ülkenin altını üstüne getirmişti. Özel trenler Kuzeyden Güneye gidip geliyor, adaylar yandaşlarıyla birlikte trenin arkasında görünerek herkesi aynı şekilde selamlı­ yor, tıpatıp aynı sözleri veriyorlardı. Bayraklarla bezenmiş va­ gonlardaki koro heyetlerinin sesleri ve hoparlörler çevrenin din­ ginliğini tuzla buz ederek sığır sürülerini serseme çeviriyordu. ihtiyar Pedro Garcfa öylesine uzun bir ömür sürmüştü ki sarı bir deriyle örtülmüş bir demet sırça kemikten başka bir şey değildi. Yüzü kırışıklarla örülmüş dantel gibiydi. Ve dişleri olmadığın­ dan bebek maması yemek zorundaydı. Kör ve sağır olmasına karşın her şeyi tanıyabiliyordu ve uzak geçmişle şimdiki zamana gelince belleği şaşırtıcı derecede güçlüydü. Akşamın alacasında, hasır koltuğunda otururken öldü. Küçük evinin eşiğinde oturup gün batımını duyumsamaktan hoşlanırdı. Havanın ısısındaki bel­ li belirsiz değişimden, avludaki seslerden sezinlerdi bunu, aşçıla­ rın telaşesiyle tavukların sessizliğinden. Ölüm onu işte orada bul­ du. Torunum.İn çocuğu olan Esteban Garda ayaklarının dibinde, bir tavuğun gözüne çivi sokmaktaydı. O sırada on yaşlarında olan çocuk, patr6n'un adını taşıyan tek piçi Esteban Garcfa'nın oğluydu. Soyunu ve adının nedencesini kendinden başka bilen yoktu. Ninesi Pancha Garcfa ölmezden önce, "Senin baban Blan­ ca'yla Jaime ve Nicolas'ın yerine doğsaydı Tres Marfas'ın miras­ çısı olur hatta canı isterse cumhurbaşkanı bile seçilebilirdi," diye onun ço�ukluğunu zehirlemeyi başarmıştı. Piçlerle hatta babala­ rını hiç görmemiş yasal evlatlarla dolu olan o yörede, kendi soya­ dına diş bileyerek büyüyen tek çocuk oydu, büyük bir olasılıkla. Esteban Trueba'dan, onun baştan çıkardığı ninesi Pancha'dan, piç olan babasından, kendi değişmez köylü yazgısından nefret ediyordu. Esteban Trueba onu mülkündeki öbür çocuklardan başka tutmazdı. O da okulda ulusal marşı söyleyen ve Noel ar195" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar