Selanik her türden insan, her dinden insan var, pril pırıl bir şehir



"Yakındır indirmesi!.. - İnşallah. Kır insanlarıydı onlar. Oturdukları, gezip yürürlükleri yerde hep gözlerinin bir ucu geçen buluttaydı. Ekledi: - Daha bir işaret yok havalarda. Zülfikar'a döndü: - Yağmur indirdi mi bu topaklar. erir. Sessizlik bozulmuştu aralarında. Az sonra: - Rüştiyeye yazılacaksın, dedi. Rüştiyeyi hayırlısıyla bitir, on­ dan sonra okuyup okumayacağına kendin karar verirsin. Bütün bey çocukları gibi .kendine aşırı bir güveni vardı Zülfi­ kar' ın. Doğru söylüyorsun anlamına hafif bir baş işaretiyle karşılık verdi babasına. - Üzgün müsün? - Yoo. - Ne düşünüyorsun? Zülfikar gülümserneye çalıştı: - Hiç. - Düşüneeli duruyorsun? - Bu yerler hep yeni. İlk görüyorum. Daldım, belki de ondan ... - Haklısın. Aralarındaki soğukluğu gidermeye çalışıyordu Rıza Bey: - Selanik'te hiç görmediğİn şeyler göreceksin. Bu geçtiğimiz yerler hep bizim Uçana'ya benzer, ama Selanik!.. ligiyle dinliyordu Zülfikar. - Başını döndürür ilk görenin. Hele kendine gem vurmasını bilmeyenin! .. Büyük bir kent. Deniz kıyı sı. Denizi ilk kez görecek­ sin. Vapurlar, trenler, her gün bir yığın insan getirir, bir yığın· in­ sanla geri döner. Sokaklarda her gün yeni yüzler görürsün. Tram­ vayı var, geceleri elektrikler yanar, pırıl pırıl olur her yan. Kadın erkek, her dilden, her dinden türlü insan, türlü kılık, gürültüleri doldurur sokakları ... Hepsini göreceksin, alışacaksın ..." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)

Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,


Yorum Gönder

0 Yorumlar