Sosyalist Başkana görevinden istifa edip ülkeyi terk etmesi söylenir.Sosylist Başkan bunu red eder bunun üzerine makam yeri bombardımana tutulur



yazgımıza imanım var. Bizim yapamadığımızı başkaları başara­ cak ve çok geçmeden yeniden açılan büyük yollarda özgür insan­ lar yürüyerek daha güzel bir toplum inşa edecekler. Çok yaşasın halkımız! Çok yaşasın işçiler! Bu benim son sözümdür. Kanım boşa akmayacak; bunu biliyorum." Hava bulutlanmaya başlamıştı. Uzaktan tek tük silah sesleri geliyordu. O sırada Başkan telefonla ayaklanmanın komutanıyla konuşmakta, komutan ona, ailesiyle birlikte bir uçağa binip ül­ keyi terk etmesini önermekteydi. Gelgelelim o, ha deyince ülke­ lerinden kaçmış başka devrik liderler gibi uzak bir ülkede bitki­ sel yaşam sürerek ömrünü dolduracak insanlardan değildi. Serin­ kanlılıkla, "Siz beni yanlış tanıdınız, vatan hainleri! Beni buraya hal­ kım getirdi; ancak ölü olarak giderim," diye karşılık verdi. * * * Derken uçakların hırıltısı duyuldu ve bombardıman başladı. Herkesle birlikte J aime de kendini yere attı. Gördüklerine inana­ mıyordu. Öncesi güne değin kendi ülkesinde buna benzer şeyle­ rin asla olamayacağını, askerin yasalara saygılı olduğunu düşün­ müştü. Yalnızca Başkan ayaktaydı. Elinde bir bazukayla pencere­ ye yürüdü ve bazukayı aşağıdaki tanklara doğru fırlattı. Jaime sü­ rünerek onun yanına gitti, yere yatırmak için bacaklarından kav­ radı onu, ne var ki Başkan bir sövgüyle karşılık verdi ve dimdik ayakta kaldı. On beş dakika sonra bütün binayı alevler sarmıştı. Bombalarla duman solumayı olanaksız kılıyordu. Jaime kırılıp dökülmüş eşyaların, ölümcül bir yağmur gibi üstüne yağmakta olan sıva parçalarının arasında sürünerek yaralılara yardım etme­ ye çabalıyordu, ama elinden yalnızca avuntu sözleri söyleyerek ölülerin gözlerini kapamak geliyordu. Ateşin birden aralandığı bir sırada Başkan hayatta kalanları toplayarak gitmelerini buyur­ du, çünkü onun martirlere, gereksiz kurbanlara ihtiyacı yoktu. Herkesin evde çoluk çocuğu vardı ve ülkenin önünde önemli iş­ ler uzanıyordu. "Sizin çıkıp gidebilmeniz için bir mütareke yapa­ cağım," dedi. Ama yerinden kıpırdayan olmadı. İçlerinden bir­ kaç tanesi titriyorlardı gene de hiçbiri vakarını yitirmemıştı." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar