Alba, çocukların beslenme ihtiyacını karşılamak ve karınlarını doyurmak için evdeki değerli eşyaları satmaya başlıyor



Şu sırada eğitilmemiş birini aramıza alamayız. Hele seven bir kadını, hiç!" Miguel gülümsedi. "Senin şu yaptığın işleri sür­ dürmen daha önemli. Durumlar düzelene dek şu zavallı çocukla­ rın her türlü yardıma ihtiyaçları var," "Seni nasıl bulabilirim? Hiç değilse bunu söyle bana!" Miguel, "Polisin eline geçersen hiçbir şey bilmemen daha iyi olur," diye yanıtladı. Alba'nın üzerinden bir ürperti geçti. Bunu izleyen aylarda Alba evdeki eşyaları satmaya başladı. İlkin ancak kullanılmayan odalarla bodrumdaki şeyleri almaya cesaret edebiliyordu. Ama oradakileri satıp bitirdikten sonra ko­ nuk odasındaki antika koltukları birer birer aldı, barok rafları, koloni stili şifonyerleri, el işlemeli paravanları ve hatta sofra ör­ tülerini. Trueba işin ayırdında olmakla birlikte hiçbir şey söylemi. yordu. Torununun parayı, herhalde çaldığı o silahlar gibi, yasak bir dava uğruna harcadığını kestirebiliyor, ama ayaklarının altın­ da parçalanıp gitmekte olan bir dünyada kıl payı bir denge tuttu­ rabilmek için, hiçbir şeyi bilmemeyi yeğliyordu. Biliyordu ki umurunda olan tek şey torununu yitirmemekti çünkü kendisini yaşama bağlayan son halka oydu. İşte bu yüzden Alba duvarlar­ dan tabloları, yerlerden antika halıları alıp da yeni zenginlere sat­ tığı zaman Esteban Trueba sesini çıkarmıyordu. Çok yaşlı, çok yorgun hissediyordu kendini, cebelleşecek gücü yoktu. Fikirle­ rindeki eski duruluk kalmamıştı artık, doğruyla yanlış arasındaki çizgi bulanıklaşmıştı. Geceleri uykuya daldığında alev alev yanan küçük, tuğla evlerle ilgili kabuslar görüyordu. Tek mirasçısı ser­ vetini har vurup harman savurmak İstiyorsa Esteban onu engelle­ meye çalışmayacaktı, çünkü kendisi yakında mezara girecekti ve yanında götürebileceği tek şey kefeniydi. Alba onunla konuş­ mak, yaptıklarını ona açıklamak İstiyordu, gelgelelim ihtiyar de­ de, kendi Aubusson duvar halısının parasıyla bir tas iane çorba İçen aç çocukların, yeşim taşından yapılma Çin işi ejderha saye­ sinde bir hafta daha ayakta kalabilen İşsizlerin öyküsünü dinle­ mek istemiyordu. Bütün bunların canavarca bir Komünist yalanı olduğu savında direniyordu. Ama çok uzak bir olasılıkla doğru olsa bile bu yükü yüklenmek Alba'ya değil hükümete, ya da hiç değilse kiliseye düşerdi. Gene de eve gelip de Clara'nın portresini" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar