Esteban,Tarnsitoya başından geçenleri anlatır en kıymetli varlığını torununu anlatır ve neler yaptigini



"buluyorlarmı§. Böylece onu taciz etmekten kısa zamanda vazgeç­ mi§ler. Transito'nun yeni hükümetle ilişkileri mükemmelmi§, tıpkı bundan önceki hükümetlerle olduğu gibi. Transito Chris­ topher Columbus'un tıkır tıkır i§lediğini, her yıl dekorun bir bö­ lümünü yenile§tİrerek ıssız Polinezya adalarında karaya oturan gemilerin kaburgalarının yerine yalın manastır hücreleri, barok bahçe salıncaklarının yerine ݧkence araç gereçleri getirdiğini an­ latıyordu, en son modaya göre. Ayna ve ışık hilelerinin yeri bü­ yültüp iklimi değiştiren, sonsuzluk sanrısı yaratarak zamanı dur­ duran büyüsü sayesinde bütün bunları, boyu normal sayılabile­ cek bir evin içinde gerçekle§tİrebiliyormu§. Bir uçağın komuta dairesine benzeyen çalı§ma odasına gel­ dik. Transito o inanılmaz kurumunu bir banker becerisi ve ran­ dımanıyla ݧte buradan yönetiyordu. Bu yasak a§klar uçağını ha­ vada tutabilmek için günde kaç çaqafın yıkanması, kaç tuvalet kağıdının alınması, kaç bıldırcın yumurtasının -afrodizyak sayı­ lıyordupişirilmesi gerektiğini anlattı bana, ne kadar içki tüke­ tildiğini, kaç İşçi çalıştırdığını, su elektrik ve telefona kaç para ödediğini anlattı. Sonunda bir pilotun yaslanır koltuğuna yerle§İp boynunda­ ki incilerle oynayarak, "Ey,patr6n, §İmdi söyleyin bakalım, sizin için ne yapabilirim?" dedi. "Şu yarım yüzyıl öncesinden kalma alacağınızı almaya geldiniz sanırım, öyle değil mi?" Onun bana bunu sormasını beklemݧtİm ya §İmdi gönlümün sel kapıları açılmı§ gibi oldu ve her §eyi anlattım ona, hiçbir şeyi örtbas etmedim ve hepsini söyleyip bitirene dek bir an bile sus­ madım. Alba'nın tek torunum olduğunu, dünyada ondan ba§ka hemen hemen kimsem bulunmadığını, hem bedenimin hem ru­ humun, tıpkı Ferula'nın beni lanetlerken kestirdiği gibi kavru­ lup daraldığını, şimdi artık bir köpek gibi kıvrılıp ölmekten baş­ ka beklentim kalmadığını, elimdeki tek kıymetli §eyin, yakınlık duyduğum tek kişinin bu yeşil saçlı torun olduğunu, yazık ki onun da başıma idealist kesildiğini anlattım; bizim soyun bir has­ talığıydı bu, torunum da sorunlara bula§an ve en yakınlarına acı çektiren kişilerden biriydi ݧte, kaçaklara yabancı elçiliklerde sığı­ nak bulmayı koymu§tU kafasına, bunu hiç dü§ünmeden yaptığı­ na inanıyordum, ülkemizin sava§ durumunda olduğunun ayır­ dında değildi, bu savaşın evrensel Komünizme kar§ı mı yoksa ülkenin" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar