Köylülerden biri, "Bunun mümkünü yok, oğul," dedi. Pedro, "Yarın muhafızlar içeri mahkeme kararıyla girecek, onu alıp götürecek, o da kahraman olacak," diye yanıtladı. "En iyisi şimdi ben alıp götüreyim, hazır kuyruğunu apış arasına kıs mışken." Uzun bir tartışma oldu, sonra köylüler Pedro Tercero'yu yemek odasına götürüp rehineyle başba§a bıraktılar. Trueba'nın kızının bekaret bedelini ona baltayla ödetmiş olduğu o hesapla§ ma gününden sonra bu ilk yüz yüze gelişleriydi. Pedro Tercero senatörü, ayak sesiyle köylüleri titreten, gök gürlemesini andıran bağırışı ve derebeylik küstahlığıyla doğayı zangırdatan, yılan de risi kırbaçlı, gümüş bastonlu kızgın bir dev olarak anımsıyordu. Kendisine korkuyla bakmakta olan bu küçülmüş, kambur ihtiya rın karşısında, yıllardır içinde birikmiş olan garezin eriyip gittiği ni duyumsayınca şaşaladı. Senatör Trueba da gazabını tüketmişti. Sandalyeye bağlı olarak geçirdiği geceden sonra bütün kemikleri ağrıyordu ve sırtına bin yılın yorgunluğu binmişti. Pedro Terce ro'yu tanımakta güçlük çekti ilkin. Ama onun sağ elindeki üç parmağın eksik olduğunu görünce, içine gömülü olduğu karaba sanın sonuna geldiğini kavradı. Saniyeler boyunca gözlerini bir birlerinden alamadılar. İkisi de öbürünün, hayatta en tiksindikle ri şeylerin canlı bir simgesi olduğunu düşünmekle birlikte yürek lerinde o eski kin ateşini bulamıyorlardı. "Sizi buradan alıp götürmeye geldim," dedi Pedro Tercero. İhtiyar, "Neden?" diye sordu. Pedro Tercero, "Blanca rica etti de ondan," diye yanıtladı. Trueba, "Cehenneme git!" dedi ama sesi kuşkuluydu. "Güzel. Oraya gidiyoruz zaten. Siz de benimle birlikte geliyorsunuz." Pedro ihtiyarın kapıyı yumruklamasını engellemek için bi leklerine bağlanmış olan ipleri çözmeye girişti. Trueba onun sa kat e\ini görmemek için başını öte yana çevirmişti. "Beni kimse görmeden çıkar. Gazetecilerin alay etmesini is temiyorum," dedi. Pedro, "Geldiğiniz yoldan çıkarıyorum sizi, giriş kapısın dan," diyerek yürüdü. Trueba ba§ını eğerek onun peşinden gitti. Gözleri kan çana ğı gibiydi ve kimbilir kaç zamandan beri ilk olarak yenilgiye uğradığını" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar