Hak ehliyetinin şartlarıyla ilgili bilinmesi gerekenler

Hak ehliyetinin şartlarıyla ilgili bilinmesi gerekenler

HAKKIM VARDI !!!


Hak ehliyeti ne demektir ? Bunu hiç düşündünüz mü ?
Hak ehliyeti , hukuken kişilerin hak ve borçlara sahip olması kudreti demektir . Bu kudret insan olan herkese tanınmıştır . Hukukun süjesi kişilerdir . Kişiler , gerçek kişi ve tüzel kişi olarak ikiye ayrılır . Hukukta gerçek kişi insandır .  Medeni Kanunun 8. maddesine göre “ Her insan hak ehliyetine sahip olabilir . “ Aynı maddede geçen diğer cümleye göre ise “ Bütün insanlar hak ehliyetine sahip olma bakımından eşittirler . “
Gerçek kişilerin insan olduklarını söylemek mümkün . Ancak tüzel kişiler de var . Peki onlar nasıl hak ehliyetine sahip olabiliyorlar ki ? Değil mi ?
Tüzel kişiler kuruldukları andan yani kişilik kazanmalarından itibaren hak ehliyetine sahip olabiliyorlar .
Gerçek kişiler ise sağ ve tam doğumla kişilik kazanmış oluyorlar . Peki sağ doğum ne demek ? Çocuğun anne rahminden çıkarak 20 saniye bile olsa yaşamış olması demek . Tam doğum ne demek ? Çocuğun anne rahminden ayrılmış olması demek .

Medeni Kanunun 8. maddesine göre hak ehliyetinde eşitlik ve genellik ilkeleri vardır . Yani : “ Eşitlik , hak ehliyetine sahip olma bakımından ayrıma tabi tutulmamaktır . Genellik ise insan olmanın , bu ehliyete sahip olmak için yeter şart olmasıdır . “ Eskiden İbranilerde , Hintlilerde , Roma hukukunda insanlar köle ve hür diye ayrılıyor , köleler gerçek kişi olarak sayılmıyorlardı . Ancak hür olanlar bu hakka sahip olabilirdi . Köleler , eşya olarak görülüyor ve alınıp satılıyorlardı . Modern hukuk sistemlerinde gerçek kişi az önce de söylediğim gibi insandır .
Hukukta anne karnında olan ve doğumu beklenen yavruya “ cenin “ denilir . Cenin de sağ doğmak şartıyla hak ehliyetine sahip olabilmektedir . Yalnız benim itiraz ettiğim nokta şudur  : Cenin sağ doğmazsa  o zaman hak ehliyetine sahip olması özelliği Medeni Kanunun ilgili hükmüne göre sağ ve tam doğmak koşuluna aykırı düşmüş olmaz mı ? Bu noktayı tam ayırt edemiyorum .
Hak ehliyetinin süjesi yani sahibi kişilerdir dedim . Bu konuyla ilgili hükümler Medeni Kanun ‘ da açıklanmıştır . Oradan ayrıntılı bilgiyi edinebilirsiniz .
Gerçek kişinin yaşama yeteneğine sahip olmaması hak ehliyetini değiştirmez . Örneğin biri kör ya da sakatsa yine de hak ehliyetine sahiptir demek mümkündür . Hak ehliyetine sahip olmak irade ile ilgili değildir .
Hak ehliyeti hak ve borçlara sahip olma kudretidir dedim . Bunun anlamı şudur ; Medeni Kanundan doğan haklar bakımından bu geçerlidir . Yani kamu hakları ya da siyasi haklar ile hak ehliyeti aynı şey değildir . Örneğin memur olma hakkı , seçme ve seçilme hakkı … Seçme hakkı için öncelikle Türk vatandaşı olmak ve de 18 yaşını doldurmuş olmak lazımdır .  Milletvekili seçilme hakkı için ise en az , kanun değişmiş olabilir , 30 yaşını doldurmuş olmak gereklidir .
Sağ ve tam doğum gerçek kişiliğin başlangıcıdır . Demin söylediğim örnekte çocuk 20 saniye yaşadı da o sırada annesi veya babası öldü ise , çocuğun anne babasını söylüyorum , onların malları , hakları ve borçları da çocuğa geçer . Yani işin içerisinde miras hukuku vardır .
Tüzel kişiler ; belli bir amaç için bir araya gelen insanların oluşturduğu insan toplulukları ya da belli bir iş için malların tahsis edilmesi sonucu oluşan mal topluluklarıdır . Bunların da hak ehliyeti vardır .  Kuruldukları andan itibaren onların da hakları ve borçları olabilmektedir .

Şunu biliyor muydunuz ? :
2. Dünya Savaşı 1936 – 1945 yılları arasında gerçekleşmiştir .

05.05.2008 23:22

Yorum Gönder

0 Yorumlar