Herşey yavaş yavaş düzeliyor,Ekonomi ve düzen iyileşiyor sokaklar artık çiçeklerle donatıldı temiz ve bakımlı idiler,Karaborsa ve spekülasyon yapanlar direk kursuna diziliyordu



şöyle dursun merkezine bile İnmiyordu. Torununun anlattığı se­ faletlerin bir Marksist uydurması olduğuna inanmak için kendini zorlamasına gerek yoktu. "Komünist papazlar be!" diye haykırıyordu. "Her şey bitti de onların lafını mı edeceğiz şimdi!" Ne var ki günün ve gecenin her saatinde kapı önlerinde ço­ cuklarla kadınlar belirerek yiyecek dilenmeye ba§layınca Esteban Trueba -herkes gibi kapıların kapatılmasını ve dilencileri görme­ mek için panjurların indirilmesini buyuracağı yerdeBlanca'nın aylığını artırdı ve kapıdakilere dağıtmak için mutfakta her zaman bol sıcak yemek bulundurulmasını İstedi. "Geçici bir durum bu," diye herkese güvence veriyordu. "Marksistler ülkeyi karma§a içinde bıraktılar; hele askerler bunu bir düzeltsin, böyle sorunlar da ortadan kalkacak." Gazetelere bakılırsa sokaktaki dilencileri -yıllardan beri gö­ rülmemiş olan bir şeyçok uluslu Komünizm yolluyordu, cun­ tayı gözden düşürmek ve asayiş ve ilerlemeye balta vurmak için. En çirkin görünümlü gecekondu mahallelerini turistlerin ve de görmek istemeyen başka kişilerin gözlerinden gizlemek için be­ ton duvarlar örüldü. Bir gece içinde, sanki büyü marifetiyle, bul­ varlarda güzelce budanmış ağaçlarla çiçek öbekleri boy gösterdi. Asude bir bahar yanılsaması yaratmak için işsizlere diktirilmişti bunlar. Duvarlardaki güvercin resimlerini örtmek, bütün politik posterleri gözden gizlemek için beyaz boya kullanılmıştı. Genel yerlere herhangi bir slogan yazma çabası, anında açılan makineli ateşiyle cezalandırılıyordu. Temiz, düzenli, sessiz sokaklar yeni­ den ticarete açıldı. Çok geçmeden dilenen çocuklar ortadan yitti; ba§ıboş köpeklerle çöp yığınlarının da yok olduğunu Alba ay­ rımsıyordu. Karaborsa, Ba§kanlık Sarayının bombardıman edil­ diği anda sona ermişti, çünkü spekülasyon yapanların sıkıyöne­ tim yasasıyla yargılanıp kurşuna dizileceği bildirilmişti. Adı o za­ mana değin duyulmamış olan mallar, eskiden yalnızca zenginle­ rin kaçak olarak bulabildikleri şeylerin yanısıra dükkanlarda sa­ tılmaya ba§ladı. Kent hiç bu denli güzel olmamıştı. Yukarı orta sınıflar da hiç böylesine mutlu olmamışlardı: İstedikleri kadar viski alabiliyorlardı ve otomobiller taksitle satılıyordu. O ilk günlerin vatanseverlik coşkusu arasında kadınlar ülke­ nin, yeniden kurulmasında yardımcı olabilmek için mücevherlerini" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli

Yorum Gönder

0 Yorumlar