""Lanet olsun! Kaydı gitti elimden!" diye haykırmışım, de diklerine bakılırsa; onun yanıbaşında diz üstü çökerek bütün ak rabaların gözünde rezil olmuşum. Çünkü sırf bu kızla evlenebil mek uğruna serv�t yapmak için toprağı eşeleyerek iki yıl geçir dikten sonra onu ölüme kaptırmış olmanın içime verdiği çaresiz liği hiç kimse anlayamıyordu. Birkaç dakika sonra da cenaze arabası geldi: ölümlerde kulla nılan, altı tane sorguçlu küheylanın çekip iki üniformalı arabacı nın sürdüğü kocaman, parlak siyah bir eski zaman saray arabası. O öğleden sonra saatinde, hafiften çiseleyen yağmur altında cena ze arabası evden ayrıldı, aile bireyleriyle akrabalar ve bütün o çi çekleri taşıyan otomobiller de peşinden. O zaman cenaze tören leri erkeklerin egemenliğinde sayıldığından kadınlarla çocuklar katılmazlardı. Ne var ki Clara, ablası Rosa'ya yoldaşlık yapmak için korteje son dakikada sızmayı başarmıştı. O küçük eldivenli elinin elimi sıktığını hissettim. Yol boyunca yanımda kaldı, içim de hiç bilmediğim bir şefkat uyandıran küçük, sessiz bir gölge. Onun iki gündür hiç konuşmamış olduğunu bana daha söyleme mişlerdi. Ev halkı onun sessizliği yüzünden telaşa kapılıncaya ka dar üç gün daha geçecekti. · Severo del Valle'yle en büyük oğulları Rosa'nın gümüş kak malı beyaz tabutunu omuzladılar ve aile kabrindeki" açık hücreye kendileri yerleştirdiler. Siyahlar giyinmişlerdi ve acıların ağırbaş lı, gururlu olmasına alışık bir ülkenin yas geleneğine uygun ola rak sessiz, gözleri yaşsız duruyorlardı. Gömütün kapısı kapanıp da aile bireyleri, dostlar ve mezarcılar çekildikten sonra ben, Bar rabas'ın iştahından kaçmış ve Rosa'yla mezarlığa gelmiş olan çi çeklerle haşhaşa kaldım. Uzun boylu, inceydim o zaman, daha Ferula'nın laneti tutmamış, küçülmeye başlamamıştım; rüzgarda uçuşan ceket eteklerimle kara bir kış kuşuna benziyor olsam ge rekti. Gök kurşun renginde, yağmur yağacak gibiydi. Hava eni konu soğuk olmalıydı ama ben soğuğu duymuyordum, çünkü öfkem beni yiyip bitiriyordu. Üzerinde yüksek, Gotik harflerle güzeller güzeli Rosa'nın adı ve bu dünyadaki kısa konukluğunu belirten tarihler yazılı küçük mermer dörtgenden gözlerimi ala mıyordum. Düşünüyordum da, Rosa'yı düşünerek, Rosa için ça lışarak, Rosa'yı düşleyerek, Rosa'yı isteyerek iki yıl yitirmiştim, oysa şimdi, sonunda, onun yanına gömüleceğimi bilmek avuntu40" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar