Tüm kardeşler evden birer birer ayrılıyor evde sadece Clara Köpek 🐕 Barrabas,Anne Nivea ve Baba Severo Kalıyor. Millet Clara'yi Şeytan sanıyor ve ondan uzak duruyor



"bulunmak huyundan vazgeçti. Ancak yakınlarda kızışmış bir kancık kokusu aldığı zaman cinsel içgüdüleri depreşiyordu. Böy­ le zamanlarda ona engel olabilecek ne kapı ne de zincir yoktu. Barrabas yolundaki her engeli aşarak kendini sokağa atar ve iki üç gün geri gelmezdi. Geldiğinde de çok zaman zavallı bir dişi köpeği o cüsseli erkekliğinin kazığına geçirmiş durumda olurdu. Bahçıvanın köpekleri hortumla soğuk suya tutmasının yarattığı feci manzaray� görmesinler diye çocukların içeri alınmaları gere­ kirdi. Bir dolu su, bir dolu debelenme ve benzeri biçimsizlikler­ den sonra Barrabas sevgilisinden kopup gider, onu avluda can vermeye bırakırdı. Severo da tek bir kurşunla zavallının işini bi­ tirmek zorunda kalırdı. Clara'nın yeniyetmeliği ana babasının o üç avlulu büyük evinde, dinginlik içinde geçti. Ağabeyleri, onu çocuklarının hep­ sinden daha çok seven Severo, Nfvea ve sinsi hortlak saldırılarıy­ la en derin, en sevecen bir özeni dönüşümleştiren Dadı küçük kı­ zı kıyasıya şımartıyorlardı. Ablalarıyla ağabeylerinin hemen he­ men hepsi evlenmiş ya da evden ayrılmışlardı, kimi dünyayı ge­ zip dolaşmak kimi de taşrada çalışmak için. Öylesi kalabalık bir aileyi barındırmış olan büyük ev şimdi hemen hemen boşalmış, odaların birçoğu kilitlenmişti. Çocuk özel öğretmenlerinden boş kalan zamanını kitap okuyarak, sayısız nesneyi el sürmeksizin oradan oraya oynatarak, Barrabas'ın peşinde koşarak ve örgü ör­ mesini öğrenerek geçiriyordu. Ev hünerleri arasında öğrenebildi­ ği tek bu oldu. Peder Restrepo'nun onu şeytanlı olmakla suçladı­ ğı o Kutsal Perşembeden beri başının üstünde, ancak ana babası­ nın sevgisi ve kardeşlerinin idaresiyle denetim altında tutulan bir gölge vardı sanki. Onun o benzersiz yeteneklerinin söylentisi, kent hanımlarının toplantılarında kulaktan kulağa fısıldanıyor­ du. Başka ailelerin Clara'yı hiçbir zaman evlerine çağırmadıkları­ nı, kendi akrabalarının bile ondan uzak durmak için ellerinden geleni yaptıklarını Nfvea ayrımlıyordu. Gene de �endisini kızına tümden adayarak arkadaş yokluğunu öyle bir gicte«li ki Clara mutlu büyüdü. Sonradan çocukluğunu, yalnızlık ·ve suskunluğu­ na karşın, yaşamının ışıltılı bir bölümü olarak andı. Dikiş oda­ sında annesiyle geçirdiği öğleden sonraları ömrünce unutamaya­ caktı. Burada Nfvea dikiş makinesinde yoksullar için giyecekler" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,


Yorum Gönder

0 Yorumlar