Alba, bir gerillanin orospusu bu yüzden hiç acımadan onunyerden yere vurarak yaka paça alıp götürürler



şeyin yollu yolunca yapıldığını, gereken saygı ve özenin gösteril­ diğini, sizlerin de hiçbir şikayetiniz olmadığını belirtiyor." İhtiyar Trueba öfkeyle, "Ben bunu dünyada imzalamam!" diye bağırdı. Adam hızla dön.erek Alba'nın yüzüne, kızı yere yıkan bir şamar indirdi. Senatör Trueba şaşkınlık ve dehşetten felce uğra­ mıştı. Hemen hemen doksan yıldır kendi kendinin efendisi ola­ rak yaşadıktan sonra, en sonunda, gözlerinin açıldığını hissedi­ yordu. Adam, "Torunun bir gerillanın orospusu; biliyor muydun?" diye sordu. Süngüsü düşen Trueba kağıdı imzaladı. Sonra zarzor toru­ nunun yanına gitti, onu kucakladı, alışılmadık bir şefkatle saçla­ rını okşadı. "Merak etme, güzelim," diye mırıldandı. "Her şey düzele­ cek. Sana hiçbir şey yapamazlar. Ortada korkunç bir yanlışlık var. Telaş etme." Gelgelelim adam onları iteleyerek birbirinden ayırdı ve öbürlerine bağırarak gitme vaktinin geldiğini bildirdi. Adamlar­ dan ikisi Alba'yı neredeyse yerden havalandırarak dışarı taşıdılar. Alba'nın en son gördüğü şey dedesinin iç burkan görüntüsü ol­ du: mum gibi sararmış, yalınayak, gecelik entarisinin içinde titre­ yerek arkasından, ertesi günü onu serbest bıraktıracağına, gidip General Hurtado'yla konuşacağına, avukatlarını yanına alıp onu nerede olursa olsun bulacağına, alıp eve getireceğine söz veriyor­ du. Onu bir kamyonete, yüzüne vurmuş olan adamla direksi­ yon başında ıslık çalmakta olan adamın aras�na oturttular. Göz­ kapaklarını yapışkan bantla kapatmalarından önce Alba evleri­ nin sessiz, bomboş sokağına son bir kez baktı; bütün o şamataya, kitap yangınına karşın tek bir komşunun bile ne oluyor diye ba­ şını pencereden uzatıp bakmamış olmasına şaştı. Onların panjur, perde aralıklarından gizlice bakmakta olduklarını ya da ne oldu­ ğunu öğrenmemek için başlarını yastıklarının altına gömdükleri­ ni kestirdi, tıpkı kendisinin de kaç kereler yapmış olduğu gibi. Kamyonet yürümeye başladı. Ömründe ilk kez kör olan Alba tüm zaman ve yer kavramlarını yitirdi. Bacağında iri, terli bir elin gezindiğini, bu elin etini yoğurup çimdikleyerek, araştırıp" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar