Yakup Ağa 'nın, kalabalık akşam saatinde köyde görünmek is temediği aklına geldi Zülfikar Bey'in. Gelişinin duyulmasını iste miyorsa değirmeninde oyalanıp gecenin ilerlemesini bekleyebilir di. :-- Başka kimseye söyledin mi gördüğünü? - Hiç söyler miyim bre Yakup Ağa! Bu günler her önüne ge lene güvenilir günler mi? -İyi etmişsin. Kimseye de söyleme! Mısır harmanları kaldırılıyordu. Çok sıcak geçmişti o gün. Rüzgar durmuş, değirmenin kanatları kımıldamamıştı. Çekilmek için bekleyen üç yük mısır vardı değirmende. Çeteciler çalabilir lerdi. Akşam yemeğinden sonra dönüp değirmeni bekleycceğini söylemişti karısına. Avludan odaya dönerken, getirdiği haberi sak lamayı, Şaban'ın değirmenin yakınlarında dolaşan bazı yabancılar gördüğünü söylemeyi düşünüyordu. - Ne olmuş Zülfikar Bey'e? Karısı konuşmaları sırasında Zülfikar Bey'in adı geçtiğini duymuş, meraklanmıştı. Doğrusunu alilatmak zorunda kaldı. Yat sıdan sonra, cemaat dağılıncaya kadar, değirmende Zülfikar Bey'i bekleyeceğini söyledi. Gelirse alıp eve getirecek, yemeğini onunla birlikte yiyecekti. Dönüp gelmelerindl!n önce, selamlıkta Zülfikar Bey'in yatağını hazır etmelerini tembihledi, evden ayrıldı." (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
Kayıtlar
0 Yorumlar