Blance her yaz olduğu gibi tekrar çiftliğe geldi. Pedro ile görüşmek için akşamı bekli.Akdam yemeğini yedikten sonra oda kapısını kilitledi pencereden atladı ve Gece karanlıkta dolaşmaya basladi



"geçerken dudak bükerek, dişlerinin arasından, "Sefi.oritaların peşinde koşacağın yerde kendi sınıfındakilerle yetinmesini öğren artık; zamanıdır," dedi. O gece Blanca yemeği ailesinin öbür bireyleriyle birlikte ye­ di. Tres Marfas'a her gelişlerinde olduğu gibi gene fırında tavuk yediler. Yemekten sonra uzayıp giden söyleşi sırasında, babası konyağını yudumlayarak dışarıdan getirtilen ineklerle altın ma­ denlerinden konuşurken Blanca her zamanki huzursuzluğunu hiç dışarı vurmadı. Annesinin işaretle ona izin vermesini bekledi. O zaman serinkanlılıkla ayağa kalktı, herkese iyi geceler diledi, sonra odasına çıktı. Ömründe ilk kez olarak kapısını kilitledi. Sırtındakileri çıkarmadan yatağın üzerine oturarak karanlıkta beklemeye başladı. Yan odadaki ikizlerin şamatalı bağrışmaları­ nın, hizmetçilerin ayak seslerinin dinmesini, kapıların, kilitlerin, bütün evin uykuya dalmasını bekledi. Sonra pencereyi açarak aşağı atladı. Ferula Halasının çok önce diktiği ortancaların arası­ na düştü. Bulutsuz bir geceydi; genç kız cırcırböcekleriyle kurba­ ğaların ötüşünü duyabiliyordu. Derin bir soluk aldı, avluda ku­ rutulmakta olan şeftalilerin tatlı kokusu geldi burnuna. Gözleri karanlığa alışsın diye bekledi sonra yürümeye başladı, gelgelelim ilerleyemedi, çünkü geceleyin salınıveren bekçi köpeklerinin he­ yecanlı havlamalarını duymuştu. Bunlar doğar doğmaz zincire vurulmuş olan ve gündüz saatlerini bir kafeste kilitli geçiren dört tane mastı cinsi köpekti. Blanca onları hiç yakından görmemişti, kendisini tanımayacaklarından emindi. Bir an paniğe kapıldı, ne­ redeyse bağırıyordu. Sonra bir gün ihtiyar Pedro Garcfa'nın ona, "Köpekler saldırmasın diye hırsızlar çıplak gezer," dediğini ansı­ dı. Hiç duraksamadan sırtındakileri elinden geldiğince çabucak çıkardı, koluna aldı ve serinkanlılıkla yürüdü. "İnşallah köpekler korkumun kokusunu almaz," diye içinden dua ediyordu. Onla­ rın havlayarak ileri atıldıklarını gördü, temposunu aksatmadan yürümesini sürdürdü. Köpekler kuşkuyla homurdanarak yaklaş­ tılar, ama Blanca durmadı. Ötekilerden daha cesur olan bir tanesi onu koklamak için yanaştı. Kız köpeğin sıcak soluğunu arkasın­ da duyduysa da oralı olmadı. Köpekler havlayıp homurdanmayı uzun zaman sürdürdüler, yolun bir bölümünde onunla birlikte geldiler, sonra aradıklarını bulamayarak uzaklaştılar. Blanca ra162" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar