"rı Almanya'dan, oymaları Avusturya'dan gelen, muslukları İngi liz bronzu, yerleri İtalyan mermeri olan tek ev onun evi olacak tı. Katalogla Amerika Birleşik Devletleri'nden ısmarlanan kilitler yanlarında yanlış broşürle, anahtarsız olarak geldi. Bu harcama lar karşısında dehşete düşen Ferula, kardeşini başkaca çılgınlık yaparak Fransız mobilyası, damla avizeler ve Türk halıları al maktan alıkoymak için, böyle giderse kısa zamanda mahvolacak larını ve babaları olan müsrif Trueba'nın tarihçesini yineleyecek lerini ileri sürdüyse de Esteban bütün bu lüksü edinebilecek ka dar zengin olduğunu söylüyordu. Ferula onu taciz edip durursa kapı kenarlarına gümüş bile geçirteceğini ileri sürerek gözdağı veriyordu. Ferula ona karşılık olarak böyle har vurup harman sa vurmanın büyük bir günah olduğunu, yoksullara vermeleri gere ken parayı yeni zengin görgüsüzlüklerine harcadıkları için Tan rının onları mutlaka cezalandıracağını yineliyordu. Gerçi Esteban Trueba yenilik sevdalısı sayılmazdı, daha doğ rusu, çağdaşlığın getirdiği değişikliklere kaqı derin bir kuşku beslerdi, gene de evinin Kuzey Amerika ve Avrupa'daki yeni sa raylar tarzında kurulmasına karar vermişti: klasik stilde olacak ama bütün çağdaş konforları içerecekti. Evin yerel mimariden el den geldiğince uzak olmasını istiyordu. Üç avluymuş, koridor muş, paslı çeşmeler, karanlık odalar, beyaz badanalı kerpiç du varlar, tozlu yer taşları ona göre değildi. İki üç salonda tarihsel panolu yer döşemesi İstiyordu o; sıra sıra beyaz sütunlar, şöyle bir dönerek yükselen şahane bir merdiven, merdivenden açılan beyaz mermerli bir salon, kocaman, ışıklı bir pencere ve genelde bir düzen, huzur, güzellik ve uygarlık duyusu. Bu, yabancı ülke yapılarının niteliğiydi, kendi yeni yaşantısıyla da uyum sağlaya caktı. Evi onun ve ailesinin bir yansınımı olacaktı, bir de babası nın leke sürmüş olduğu isme kazandırmayı tasarladığı onurun. Şahaneliğin sokaktan da görünmesini istiyordu, bu yüzden Ver sailles sarayına layık süslü budanmış bahçe setleri, kuyu gibi de rin çiçek yatakları, fıskiyelerle dolu bir Fransız bahçesi düzenlet ti. Kadife gibi kusursuz bir çimlik yaptırttı, Olympos tanrıların dan birçoğunun ve Amerika kıtasının tarihindeki· yiğit Kızılderi lilerden birkaçının yontusunu diktirtti. Bu başları tüylü, çıplak figürler onun vatanseverliğe verdiği tek ödün oldu. Esteban nere den bilsin ki yeşil, geometrik çerçevesi içinde bir şapka gibi oturan" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar