Sıkıysa kestirin, orospu çocukları! Sıkıysa deneyin baka lım!" Ve kadınlar seslerini daha da yükseltiyorlardı ama nöbetçi ler içeri gelmiyorlardı, kaçınılmaz olandan kaçınmanın olanak sızlığını öğrenmişlerdi çünkü. Hapishanenin bu kadınlar bölümünde geçen ufak tefek olayları kaleme almaya çalışıyordum: Başkanın kızkardeşini tu tuklamışlardı; sigaralarımızı elimizden almışlardı; yeni tutuklular gelmişti; Adriana gene kriz geçirmiş, çocuklarının başında dura rak onları öldüreceğini söylemeye başlamıştı; nasıl çocukları on dan uzaklaştırmak zorunda kalmıştık da ben iki dizime iki çocuk alarak onları büyük amcam Marcos'un sihirli sandıklarından bü yülü masallar anlata anlata uyutmuştum, bir yandan da bu yerde deliren annelerin çocuklarını düşünmüştüm, bunlara nasıl, ninni söylemesini daha unutmamış olan başka, yabancı annelerin bak tığını ... ve bunları yazarken içimden, "Adriana'nın çocukları şimdi kendilerini pışpışlayıp uyutan kadınların çocuklarına, to runlarına bu şarkıları, bu sevgiyi nasıl geri verebilecekler?" diye soruyordum. Toplama kampında ancak birkaç gün kaldım. Bir çarşamba günü polisler beni almaya geldi. Gene Esteban Garda'ya götürü yorlar diye bir an paniğe kapıldımsa da arkadaşlarım, "Polisler üniformalıysa gizli polis değil demektir," dediler de içime biraz su serpildi. Yün kazağımı bıraktım onlara, söksünler de Adri ana'nın çocukları için birşeyler örsünler diye. Tutuklandığımda üstümde olan ve askerlerin önemsiz konularda gösterdikleri titiz dürüstlükle geri vermiş oldukları parayı da bıraktım. Defterimi pantolonumun içine yerleştirdim, kadınlarla birer birer kucak laştım. Duyduğum son şey arkadaşlarımın bana yürek vermek için söyledikleri şarkı oldu; kampa her gelen ve kamptan her ay rılan kadına şarkı söylüyorlardı zaten. Yürürken ağlıyordum. Mutlu olmuştum burada. Dedeme beni sokağa çıkma yasağı ·sırasında bir kamyonete koyup gözüm bağlı olarak götürdüklerini anlattım. Öylesine tit riyordum ki dişlerim birbirine çarpıyordu. Arkada benimle bir likte olan adamlardan biri elime bir şeker tutuşturdu, avuturcası na omzumu sıvazladı." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar