Clara kent evinde oğulları ve kızı ile birlikte. Blance hamile 🤰 olduğu anlaşılıyor sismanlasmis ve karnı oldukça büyümüştü



"vadonga adını takmışlardı. Covadonga öyle çok sökülmüş ve ye­ ni parçalar eklenerek öyle çok yeniden bir araya getirilmişti ki doğru dürüst işlediği bile söylenemez. Paslı motorunun harıltı­ sıyla, egzoz borusundan duman ve vida saçarak yürüyordu. İkiz­ ler Süleyman Peygambere yaraşır biçimde paylaşıyorlardı araba­ yı: çift sayılı günlerde Jaime kullanıyordu, teklilerde Nicolas. Clara oğullarıyla bir arada olmaktan çok mutluydu, onlarla yakın bir ilişki yürütmeye karar vermişti. Küçüklüklerinde onlarla pek az ilişkisi olmuştu ve onları "erkek" görmenin acelesinden en güzel çağlarını yitirmiş, en yumuşak duygularını içine gömmek zo­ runda kalmıştı. Şimdi artık oğulları en sonunda büyüyüp erkek ol­ muşlardı ya, Clara onları küçükmüşler gibi şımartma mutluluğuna erebileceğini düşünüyordu, ama iş işten geçmişti; ikizler onun ok­ şayışlarından uzakta büyümüşlerdi ve bunlara artık gereksinim duymuyorlardı. Oğullarının artık kendisine ait olmadıklarını Cla­ ra algıladı. Bunu anlayınca iyimserliğini yitirmedi. Delikanlıları ol­ dukları gibi benimsedi ve karşılığında hiçbir şey beklemeksizin on­ larla birlikte olmanın tadını çıkarmaya kendini alıştırdı. Beri yandan Blanca, kardeşleri evi ahıra çevirmişler diye dı­ rıldanıp duruyordu. İkizler peşlerinde bir yıkım, zarar ziyan ve gürültü izi bırakır gibiydiler. Blanca deseniz, göz göre göre şiş­ manlıyor, gün günden tembelleşip huysuzlaşıyordu. Jaime ablası­ nın karnını ayrımsadı ve annesinin yanına gitti. "Anne, galiba Blanca gebe," dedi lafı uzatmadan. Annesi, "Ben de öyle sanıyorum, canım," diye içini çekti. Blanca yadsımaya kalkışmadı ve durum doğrulandıktan sonra Clara bunu yaşama tanıklık eden defterine yazdı. Nicolas ince­ lemekte olduğu Çin horoskoplarından başını kaldırarak gerçeği babalarına açmak gerektiğini, çünkü birkaç haftadan sonra artık gizlenemez hale geleceğini ve herkesin öğreneceğini söyledi. Blanca azimle, "Babasının kim olduğunu asla söylemeyece­ ğim!" dedi. Kardeşi, "Çocuğun babasını demiyorum ben, bizim babamı­ zı diyorum," diye yanıtladı. "Başkaları söylemezden önce gerçeği bizden işitmek onun hakkıdır." Clara hüzünle, "Çiftliğe telgraf çekin," dedi. Esteban Trueba durumu öğrendiği zaman Blanca'nın bebeği bir trajedi olup çıka­ caktı; Clara bunu biliyordu." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)


Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar