Haziran ayı demek; sınav demek, heyecan demek, korku demek! ÖSS, OKS ve SBS`ler yaklaşırken, öğrenci ve velileri saran stres dalgasından kurtulmanın, kaygıyı başarıya dönüştürmenin yolları.....
ÖSS , SBS , OKS , LGS ... Bütün bu terimler kimilerinde hiçbir anlam ifade etmese de, öğrenciler ve onların aileleri için adeta `ölüm-kalım ` meselesi olan sınav isimlerinin kısaltılmışıdır!
İyi bir eğitim almak ve başarılı olmak için geleceğini bu sınavlara bağlayan gençler şu günlerde var güçleriyle yaklaşan sınavlara hazırlanıyor. Korku, panik, öfke ve heyecan gibi karmaşık duygular yaşayan gençleri, bu hislerinde aileleri de yalnız bırakmıyor. Peki bu çok önemli sınavlara gençler nasıl hazırlanmalı, sınav sırasında nasıl davranmalı, aileler çocuklarına nasıl yaklaşmalı?
Tüm bu soruların yanıtını Bahçelievler Medical Park Hastanesi `nden Psikolog Şebnem Turhan `dan aldık. Şu günlerde sınav stresi yaşayan öğrenci ve velilerin kendisine sıklıkla başvurduğunu belirten Turhan `ın çarpıcı açıklamaları ve önerileri şöyle:
YÜKLENEN ANLAM ÖNEMLİ
"Sınav kaygısı yaşamamak için öncelikle sınavı kaygı haline getiren nedenleri bilmek gerekir. Birincisi; sınavla ilgili bilgi almak çok önemli:
Sınav nasıl bir şey, ne kadar sürüyor, ne olacak? İkincisi ise öğrencilerin, öğrenme modelini keşfetmeleridir. Nasıl öğreniyorlar? Sözel mi, sayısal mı, görsel mi, işitsel mi öğreniyorlar? Bununla birlikte öğrencilerin akademik anlamda düzenli çalışmaları gerekiyor. Eğer ki bunlar yapılmazsa kaygı yaşanması çok doğaldır. Çünkü hazır değilsinizdir. Hazır olmadığımız bir şey de bizi tehlikeye sokar. Aslında sınavı kaygı haline getiren şey, sınava yüklediğimiz anlamdır. En önemlisi de sınav hakkındaki düşüncelerimizdir. Eğer sınav bizim için ölüm-kalım meselesiyle, hayatımızın dönüm noktası ise o zaman kaygıyı hem aileler, hem de öğrenciler daha yoğun yaşar.
`NORMAL BİR DUYGUDUR`
Dozunda olduğu sürece, sınav kaygısı hedefe ulaşmak için motive edici normal bir duygudur. Ama ailelerin `Sen başarırsın, sana güveniyoruz` gibi gaz vermeleri, `Senin için çalıştık, didindik, şimdi sıra sende` gibi fedakarlık edebiyatları çocuğu motive etmiyor, aksine derslerden uzaklaştırıyor.
Ailelerin yaklaşımı sınav kaygısının fobiye dönüşmesinde önemli rol oynuyor. Sınav kaygısını problem haline getiren unsurlardan biri sınava girecek kişinin üzerindeki yük ve taleplerdir. Sınava girecek kişinin ya da etrafındaki insanların beklentileri kişinin bilgi düzeyinden yüksekse sınav kaygısı olumsuz bir işlev kazanmaya başlayabilir . Diğer bir unsur ise sınava yüklenen anlamdır.
Çevremize baktığımızda, her sınava giren kişi aynı düzeyde stres hissetmediğini görürüz. Bunun önemli sebebi çevresel ve sosyal faktörler. Sınava girecek çocuğu olan bazı aileler, yapılan maddi ve manevi yatırımlar sebebiyle sınava bir ölüm kalım meselesi olarak bakabiliyorlar. Bu da çocuklar üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturuyor. Eğer aileler sınavı;
* Bir ölüm-kalım meselesi haline getiriyorsa,
* `Sen başaracaksın, biz sana çok güveniyoruz` diyerek zamansız ve uygun olmayan cesaretlendirmelerde bulunuyorsa,
* Kazanamadığında bunun çocuk için felaket olacağı mesajını veriyorsa,
* Sınavı kazanması için yapılan maddi-manevi fedakarlıklar çocuğa sıklıkla aktarılıyorsa, başarılarını küçümsüyor, başarısızlıklarını abartıyorsa,
* Yaşıtlarıyla karşılaştırarak çocuğu değerlendiriyorsa,
* Bugüne kadar başarılı olduğu alanları da olması gerekenden daha fazla şekilde ödüllendiriyorsa (başarının abartılması) sınav bir o kadar daha olumsuz yönde ve kaygı yaratıcı şekilde anlam kazanmaya başlayacaktır.
`UNUTMAYIN, O BİR ERGEN `
Kaygı duygusu çok kolay ve çabuk şekilde bulaşan bir duygudur. Çocukların sınav karşısında duydukları kaygıları en aza indirmek istiyorsak ; aile olarak sınav karşısında öncelikle kendi duygularımızı tanıyıp kontrol etmeliyiz ki çocuklarımıza yardımcı olabilelim. Ailece sınavın anlamanı sorgulamak, değerlendirmek ve en uygun hale getirmek de kaygıyı azaltacaktır.
MOTİVE EDİCİ ÖNLEMLER
* İlk yapılacak iş neyle karşılaşılacağını bilmek ve sınav hakkında bilgi edinmektir; hangi konulardan soruların gelebileceği, zamanı etkin kullanma yöntemleri gibiBu konuda okul ya da dershanedeki rehberlik servislerinden yardım alınabilir.
* Yapabildiklerinizin farkında olup kendinize gerçekçi hedefler koyun.
* Öğrenme modelinizi tanımalı ve çalışma sisteminizi bu modele göre planlamalısınız.
* İç diyaloglarınızı gözden geçirmeli, düşünce hatalarınızı fark etmeli ve düzeltmelisiniz. `Sınavda hiçbir şey yapmayacağım, kazanamayacağım yerine, elimden geldiğince çalıştım ve sınavda da elimden geleni yapacağım, sonuçta sınav nasıl biri olduğumu değil, bilgi birikimimin nasıl olduğunu gösterecek` diye düşünmelisiniz.
* Gevşeme egzersizleri öğrenmek ve düzenli bir şekilde uygulamak da kaygıyı en aza indirmeye yardımcı önemli tekniklerdendir.
* Tüm bu önerileri denediğiniz halde halen sınav kaygınızı yenmek de zorluk çekiyorsanız bir uzmana danışmanız çok doğru olacaktır.
0 Yorumlar