İçinde Kürt motiflerini yeterince barındıran, acıyı ve sevgiyi dinleyiciye tattıran Delil Dilanar'ın "Serayê" albümü Mir ve Kom Müzik etiketiyle piyasaya çıktı.Dilanar şimdi yeni albümü "Serayê"yle dinleyicilerle buluştu. Anonim parçaların ağırlıkta olduğu albüm, Dilanar'ın dengbêjliğe yatkın sesi, anonim parçaların seçimi albümü sevindireceğe benziyor.
AŞKI VE ÖLÜM: QASİMO ile SERAYE
Albüme ismini veren Kürtlerin ünlü dengbêjlerinden olan dengbêj Şakiro'nun "Serayê" parçası, yıllara rağmen eskimemiş, şimdi Delil Dilanar'ın dilinden dillenmiş. Tekrar aşkı, insanı aşık eden tınısını, sezlerini duyuruyor, yankılıyor ve sevdiriyor insana Serayê'yi.
'Serayê' de Serayê adındaki kızın güzelliği, ona olan aşk duyguları var; ulaşamasa da kızgın değil seven. Ve devamında acılı parçalar var "Qasimo" gibi; sanki bir yerde aşk varken, acı da olsun diye. Sanki dengeler üzerine kurulu olan dünyayı örnek alarak albümü de dengelemiş.
Qasımo bir yaradır bizde, bitmek bilmeyen, gözyaşlarının sürekli dökülmesine neden olan bir yara...Kürtlerin içinde ölümlerin hiç bitmediği, hawarların bitmediği, Kürt kültüründeki ölümlerden bir ölümü daha, annenin içi yakan yakarışı, üzüntüsünü sunuyor 'Qamiso'.
Delil Dilanar'ın titreyen, inip çıkan sesiyle "Gulekê li nava meydanê berî bedena Qasimê lawê Meyro dan (Meydanın ortasında Meyro’nun oğlu Kasımo’ya sıkmışlar bir kurşun)" sözleriyle, insanın içini acıtıyor, acıyı iliklerinde hissettiriyor.
Ve her iki parça da albümün en uzun parçaları olarak 8 küsur dakika sürüyor; biri 8 küsur dakikalık ağıtı, acıyı hissettirirken, diğeri aşkın gücünü sunuyor.
ZOR DÖNEMLERİN, ZOR PARÇALARI
Sonra "Hêy Yeman" parçasına gidiyoruz; "Ev çi demeke zor û zehmet e (Bu ne zor bir dönem)" diyor sözler, zamandan kalan, tarihten kalan Kürtlerin zor dönemlerinden hep bahsediyor, şimdi zor bir dönemden geçtiğimiz gibi...
Erivan radyosunun alınan kayıtla, "Şimdi de Erivan Radyosundan Aramê Tigran'ı dinliyorsunuz" anonsu bir hoş etmiş, güzel bir girişi sunmuş dinleyiciye "Zar bûma (Çocuk olsaydım)" parçasında. Ve belki de her kesin, çocuk olma isteğini, çocukluğuna olan özlemi Aramê Tîgran'ın müziğiyle sunuyor Dilanar.
HİSSETMENİZ İÇİN ANLAMANİZ GEREKİR
Bir yaşam hikayesi olabilir mi bir albüm? Her parçasında Kürtlerin yaşamından ayrıntıları müziğin yakıcı vuruşuyla sunabilir mi insana, ve sizi içine alabilir mi, bazen sevindirerek, bazen üzdürerek... Bunların cevabı: Evet yapabilirdir bu albümde. "Serayê" albümü böyle bir albümdür. Bunu ancak hissedebilirsiniz, hissetmeniz için o coğrafyayı biraz bilmeniz, hissetmeniz ve görmeniz gerek.
Dengbêj parçalarının Dilanar'a daha fazla yakıştığını, bunun dışındaki parçalarda tökezlediğini, örnek olarak "Ez welat"ı göstersem sanırın yanılmış olmam. "Ez welat"ım da şimdiye kadar sayısız kez söylenmiş tarz ve müziği ve hatta sözleri de tekrarı sunuyor Dilanar..
Ve sözleri Cegerxwîn'e ait olan, daha önce Nizamettin Ariç tarafından seslendirilen "Ez azadîxwaz im" parçasının da Delil Dilanar'a gitmediği, Nizamettin Arinç'e daha güzel yakıştığını düşünüyorum...
Son olarak hareketli parçalardan "Xeyidî me" ve "Hey Yeman" albüme değişik ve güzel bir tat sunduğunu, albümün Kürtçeyi bilen, Kürt duygusunu anlayanlar tarafından sevileceğini düşünüyorum.
0 Yorumlar