Hans Hubermann, Kızına okuma yazmayı ogretiyor

"“Yaklaşık yarısını. ” “Birazını oku, ” dedi babası ama Liesel okuyamadı elbette. Hans Hubermann ona okuyabildiği kelimeleri göstermesini ve sesli okumasını söylediğinde, Liesel sadece üç tanesini sayabildi ve üçü de Almanca artikellerdi. Bütün sayfada bu artikellerden yaklaşık iki yüz tane olmalıydı. Bu, babasının düşündüğünden daha zor olabilirdi. Liesel onun bir an düşüncelere daldığını fark etti. Hans Hubermann öne eğildi, ayağa kalktı ve tekrar dışarı çıktı. Bu kez geri döndüğünde, “Aslında daha iyi bir fikrim var, ” dedi. Elinde kalın bir badanacı kalemi ve bir tomar zımpara kâğıdı vardı. “En baştan başlayalım. ” Liesel buna itiraz etmedi. Babası zımpara kâğıdının arka yüzünün sol köşesine iki santimlik bir kare çizdi ve içine büyük bir A harfi koydu. Diğer köşesine aynı harfin küçük halini yazdı. Şimdiye kadar iyi gidiyorlardı. “A, ” dedi Liesel. “A harfiyle başlayan bir şey söyle. ” Liesel gülümsedi. “Apfel.3*” Babası kelimeyi büyük harflerle yazdı ve altına biçimsiz bir elma çizdi. Sonuçta ressam değil, badanacıydı. İşi bitince Liesel’e baktı. “Şimdi sıra B’de. ” Bu şekilde alfabeyi sayarlarken, Liesel’in gözleri iri iri açıldı. Bunu okulda ve hatta anaokulunda yapmıştı ama bu kez daha iyiydi. Orada tek öğrenci kendisiydi ve diğerlerinin arasında dev Apfel: 3Almancada elma anlamına gelen kelime, (e. n. ) gibi kalmıyordu. Kelimeleri yazarken ve resimleri çizerken babasının elini izlemek hoşuna gitmişti." (Hırsızı Kitap – Markus Zusak)

Kitap Oku, Read Book, Turkish-Turkce,
 bayramcigerli.blogspot.com, Markus Zusak, Kitap Hırsızı, Saçma Sapan,

Yorum Gönder

0 Yorumlar