Oğlunun hayalinin icine eden baba, Merhaba acı hayat

"Ama zafer turunu atarken işler kötüleşmeye başladı. Kalabalığın arasında babası bitiş çizgisinde öcü gibi duruyordu. En azından, takım elbise giymiş bir öcü. Daha önce söylediğimiz gibi, Rudy’nin babası terziydi. Sokakta üzerinde takım elbise ve kravat olmadan nadiren görünürdü. Bu kez üzerinde sadece bir takım elbise ve buruşmuş bir gömlek vardı. “Was ist los? ” dedi oğluna, Rudy baştan aşağı kömür karası halde önüne dikildiğinde. “Burada neler oluyor böyle? ” Kalabalık gözden kaybolmuştu ve bir esinti başlamıştı. “Kurt senin gittiğini fark ettiğinde ben koltuğumda uyuyordum. Herkes seni arıyor. ” Bay Steiner normal şartlarda son derece kibar bir adamdı. Çocuklarından birinin bir yaz akşamı baştan aşağı siyaha boyandığını öğrenmek, normal şartların dışındaydı. “Bu çocuk delirmiş, ” diye mırıldandı ama insanın altı tane çocuğu olunca, böyle bir şeyin beklenmesi gerektiğini düşünmüştü. En azından bir tanesi kötü tohum olmalıydı. Şimdi ona bakıyor ve bir açıklama bekliyordu. “Eee? ” Rudy nefes nefese öne eğilerek ellerini dizlerine koydu. “Ben Jesse Owens oldum. ” Bunu yapabileceği en doğal şeymiş gibi söylemişti. “Sen neye benzettin ki?” diye sorarken bile kendinden emindi. Ama babasının gözlerindeki uykusuzluğu fark edince tavrı değişti. “Jesse Owens mı? ” Bay Steiner ağaç gibi bir adamdı. Sesi net ve güçlüydü. Vücudu uzun, meşe gibi de ağırdı. Saçları diken gibiydi. “O kim ki? ” “Biliyorsun, baba, Kara Büyü. ” “Ben sana gösteririm kara büyüyü. ” Oğlunun kulağını başparmağıyla işaret parmağı arasına aldı. Rudy yüzünü buruşturdu. “Ah, acıdı, acıdı! ”" (Hırsızı Kitap – Markus Zusak)

Kitap Oku, Read Book, Turkish-Turkce,
 bayramcigerli.blogspot.com, Markus Zusak, Kitap Hırsızı, Saçma Sapan,


Yorum Gönder

0 Yorumlar