Rose Hubermann,Liesel'e Dert yanıyor. Baban beceriksiz ve tembel

"Kapıyı bir bornoz açtı. Bornozun içinde şaşkın gözlerle bakan, tüy topağı saçlı ve kulağı sağır gibi görünen bir kadın duruyordu. Kadın, Rosa’yı kapıda görünce kıza yıkanacak çamaşırlarla dolu bir bohça verdi. “Teşekkür ederim, ” dedi Liesel ama cevap alamadı. Kapı suratına kapandı. “Gördün mü? ” dedi annesi, Liesel döndüğünde. “İşte bunlara katlanmak zorundayım. Bu zengin piçler, bu tembel domuzlar... ” Çamaşırları alarak uzaklaşırlarken Liesel arkasına baktı. Kapıdaki bakır tokmak da ona bakıyordu. İş aldığı insanları aşağılamayı bitirdikten sonra, Rosa Hubermann genellikle sevdiği diğer taciz konularına geçerdi. Kocası. Çamaşır bohçasına ve kambur evlere bakarak konuşur, konuşur, konuşurdu. “Baban biraz becerikli olsaydı, ” derdi Liesel’e, Molching’de birlikte yürüdükleri her seferde, “bunları yapmak zorunda kalmazdım. ” Alaycı bir tavırla gülerdi. “Bir badanacı! Bir kerizle neden evlendim ki? Bana böyle demişlerdi; ailem yani. ” Patikada yürürlerken çakıl taşları ayaklarının altında çıtırdıyordu. “Ve işte şimdi buradayım; adi herif hiç çalışmadığı için sokaklarda yürüyorum ve kendi mutfağımda köleyim. Yani hiç gerçek işi olmadı. Sadece o pislik yuvalarında her gece akordeon çalıyor. ” “Evet, anne. ” “Söyleyeceğin tek şey bu mu? ” Annesinin gözleri, yüzüne yapıştırılmış açık mavi çıkartmalar gibi görünüyordu. Yürümeye devam ediyorlardı. Bohçayı Liesel taşıyordu. Eve döndüklerinde çamaşırlar ocağın yanındaki bir kazanda yıkanıyor, oturma odasındaki şöminenin yanma" (Hırsızı Kitap – Markus Zusak)


Kitap Oku, Read Book, Turkish-Turkce,
 bayramcigerli.blogspot.com, Markus Zusak, Kitap Hırsızı, Saçma Sapan,

Yorum Gönder

0 Yorumlar