".Aşıklar Blanca'nın çocukluğu olaysız geçti. Tres Marfas'da kendisiy le atbaşı büyüyen bir aşkı bulgulamakla geçirdiği sıcak yazlar, bunları izleyen kent yaşantısının tanıdık düzeni o çağdaki ve onun yaşındaki başka kızların yaşantısından pek farklı değildi. Yalnız Clara'nın varlığı kızın yaşamına bir sıradışılık katıyor4u. Her sabah Dadı elinde kahvaltı tepsisiyle gelip onu uyandırır, okul üniformasını giymesine göz kulak olur, çoraplarını çeker, şapkasını düzeltir, eldivenlerini giymesine yardım eder, mendili ne biçim verir, kitaplarının hepsini alıp almadığını denetler, bir yandan da ölmüşlerin ruhuna dualar okuyarak Blanca'nın rahi belere kanmaması için kulağını bükerdi. "O karıların hepsi sapık," diye uyarırdı kızı. "En iyi ailele rin en güzel, en kafalı kızlarını seçiyorlar manastıra kapamak için. Orada kızların kafalarını kazıtıyorlar, vah zavallı kızlar! Sonra artık ömür boyu pasta pişirmek, bir de başkalarının ihti yarlarına bakmak yazgısından kurtulamıyorlar!" Şoför Blanca'yı okula götürürdü. Burada günün ilk etkinliği ayin ve zorunlu komünyondu. Kilise bölümünde diz çöktüğü yerden Blanca, zambakların ve Meryem Ana için yakılan tütsüle rin yoğun kokusunu içine çeker ve iç bulantısı, vicdan azabı ve can sıkıntısının üç başlı işkencesini çekerdi. Okulda sevmediği tek şey buydu. Yoksa o yüksek kubbeli taş koridorları, mermer zeminlerin tertemizliğini, çıplak beyaz duvarları ve giriş holünde bekçi duran demirden İsa'yı pek seviyordu. Çok zaman yalnızlı ğı yeğleyen, arkadaşı olmayan, romantik, duygusal bir çocuktu. Bahçedeki güller açtığı zaman, eğilmiş temizlik yapan rahibelerin ellerindeki sabunlu bez kokusu burnuna geldiği zaman, akşamü zerleri okulda oyalanarak o bomboş dersliklerin hüzünlü sessizli ğini duyumsadığı zaman gözleri yaşlarla doluverirdi. Pısırık ve somurtkan olarak tanınıyordu. Yalnızca çiftlikte, yüzü güneşten 149" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar