Dayısına Hayran Clara ve Marcos'un Clara'ya anlattıkları ve bıraktığı miraslar nasıl yandi



"deldiklerini ve ergenlik törenlerini tanımlayabilir, en zehirli yılanların adlarıyla bunların panzehirlerini sayabilirdi. Dayısı öyle güzel konuşuyordu ki çocuk, yılan sokmalarının yakıcı acı­ sını kendi teninde duyumlar, eşyaların ayakları arasından sürün­ genlerin kaydığını görür, salon perdelerinin ardından tropik kuş­ larının çığrışmasını duyardı. Lope de Aguirre'nin El Dorado'yu arayışını anlatırken, dayısının görmüş olduğu benzersiz bitki ve hayvanların dil buran adlarını sayarken hiç duraksamazdı. Yak yağıyla tuzlu çay içen lama'lar konusunu bildiği gibi şahane Ta­ hiti kadınlarının, Çin'deki pirinç tarlalarının, Kuzeydeki, yolla­ rını şaşıran insanlarla hayvanları anında taşa çevirerek öldüren bembeyaz düzlüklerin ayrıntılı tanımlamalarını yapabilirdi. Mar­ cos'un gezileriyle izlenimlerini yazdığı çeşitli güncelerinin yanı sıra bir sürü haritası, öykü ve masal kitabı vardı. Bunları üçüncü avlunun dibindeki yük odasına kaldırmış olduğu sandıklarda sak­ lardı. Bu defter ve kitaplar sonradan sandıklardan çıkartılıp okundukça kendinden sonra gelenlerin düşlerini dolduracak ve yarım yüzyıl sonra başlatılan uğursuz bir yangında yanlışlıkla yanacaklardı." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar