Her gece cilvelesiyorlar



"miş giysilerinin dumanlı kokusunu içine sindirip ezberledi. O uzun, koygun saçlarının, en gizli yerlerde yumuşacık, başka her yerde sert ve nasırlı olan cildinin, o taze dudaklarının, dingin seksinin, geniş karnının dokusunu öğrendi. Şimdi sakinleşmiş bir arzuyla ona, tüm bilimlerin en eskisi, en gizlisi olan bu bilim da­ lında ilk adımlarını attırdı. O gece ve bunu izleyen birkaç gece Esteban mutlu oldu, büyük bir olasılıkla. İlk Trueba'dan kalmış olan, şimdi biraz sarsaklaşmışsa da aşkın debelenmelerine hala dayanabilen o kocaman, oyma demir karyolada Pancha ile iki küçük köpek yavrusu gibi oynaşıp durdular. Pancha Garcfa'nın memeleri irileşti, kalçaları doldu. Este­ ban Trueba bir süre için huysuzluğundan sıyrılarak kiracılarıyla ilgilenmeye başladı. O sefil kulübelerinde görmeye gidiyordu on­ ları. Bu kulübelerden birinin gölgesinde içi gazete dolu bir kutu gördü; kutunun içinde yeni doğmuş bir bebecikle bir köpek yav­ rusu derin bir uykuyu paylaşmaktaydılar. Bir başka kulübede, dört yıldan beridir yavaş yavaş ölmekte olan bir ihtiyar kadının sırtındaki cılk yaraların arasından çıkan kaburga kemiklerini gördü. Bir avluda boynundan bir iple direğe bağlanmış duran on beş yaşlarında bir budala gördü; çocuk orada çırılçıplak durmuş, ağzından salyalar akarak anlaşılmaz birşeyler söylüyor ve katır organı boyundaki penisini durmadan yerlere çarpıyordu. Öm­ ründe ilk olarak Esteban Trueba şunun bilincine vardı ki Tres Marfas'ın sahipsiz kalmasının en acı yönü toprakla hayvanların değil İnsanların terk edilmesi olmuştu. Babası, karısının getirdiği ağırlıkla konduğu mirası kumarda yitirdikten bu yana çiftlikteki adamlar savunmasız kalmışlardı. Esteban, dağlarla deniz arasın­ da, yarı yolda gizlenmiş olan bu ücra yere biraz uygarlık getir­ menin artık zamanı olduğuna karar verdi. * * * Bir çalışma humması Tres Marfas'ı sarsarak dalgınlığından uyandırdı. Esteban Trueba adamlarını ömürlerinde bilmedikleri bir tempoyla işe koştu. Yıllardır harap yatmış olanı birkaç ayda kurtarmaya can atan patron, kadın erkek, yaşlı genç, çoluk ço­ cuk, ayakta durabilen herkesi ücrete bağladı. Bir tahıl ambarıyla Ruhlar Evi" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar