İkizler para karşılığı bir kadınla sex yapıyor.Clara ruh gibi Esteban'a ilgi göstermiyor.Esteban kızgın ve eski azgın abaza hakine dönüyor tekrar kadınlara tecavüz etmeye başlıyor



"kuş ettiler. Kadın onların ikisini de, Hollanda ineklerinin meme­ lerine benzeyen göğüslerine bastırdı, koltukaltlarının yumuşak nemine batırdı, o filimsi kalçalarıyla ezdi ve seksinin karanlık, sı­ cak, ıslak mağarasının yoluyla cennete yolladı. Ama bu, çok da­ ha sonradandı, Clara'nın hiçbir zaman kulağına gitmediği için ya§ama tanıklık eden defterlerine de geçmedi. Ben de olayı bu defterden okumuş değilim. Ba§ka bir kaynaktan öğrendim. Ev işleri, evcil konular Clara'nın hiç ilgisini çekmiyordu. Evin içinde dola§ırken her şeyin düzenli ve tertemiz olduğunu görmek de hiç §a§ırtmıyordu onu. Yemeği kimin alıp pi§irdiğini merak bile etmeden sofraya oturuyordu, nasıl ki servis yapan ki­ §inin de ayırdına varmıyordu. Hizmetçilerin, hatta kendi çocuk­ larının adlarını unutuyor gene de her zaman onların yanında ol­ mayı ba§arıyordu, ne§eli, dost bir ruh gibi. Onun ayak sesi duyu­ lur duyulmaz saatler kendi kendilerinikuruyorlardı sanki. Hep beyazlar giyiniyordu, çünkü aylasını değiştirmeyen tek rengin beyaz olduğuna karar vermişti. Ferula'nın dikiş makinesinde dik­ tiği basit elbiseleri, kocasının onu son moda kılıklar içinde ele güne gösterebilmek için aldığı pullu, fırfırlı giysilere yeğliyordu. Karısı ona, herkese gösterdiği incelik ve iyi yüreklilikle dav­ ranıyor diye Esteban'ın arada umutsuzluğa kapıldığı oluyordu. Clara kocasıyla konu§urken de tıpkı kedilerine kullandığı tatlı ses tonunu kullanıyordu ve onun yorgun mu, üzgün mü, nC§eli mi yoksa sevişmek arzusuyla mı dolu olduğunu ayrımlamaktan acizdi. Beri yandan onun bir dalavera çevirmeyi tasarladığını ay­ lasının ışınlarından anında anlayabilir ve öfke krizlerini birkaç basit, alaylı sözle zararsız hale getirebilirdi. Clara'nın hiçbir za­ man içten bir minnet göstermeyişi ve kocasının verebileceği hiç­ bir şeyi gereksemeyişi Esteban' ı deli ediyordu. Yatakta da Clara her zamanki gibi güleryüzlü ve dalgındı; rahat, yalın, gene de orada değildi sanki. Esteban biliyordu ki onun bedeni kendinin­ di. Kütüphanenin bir köşesinde gizlediği kitaplardan öğrenmi§ olduğu bütün cambazlıkları bu bedene uygulayabilirdi. Ne var ki Clara'yla payla§ılan en olmayacak cambazlık bile bir süt bebesi­ nin debelenmesi gibiydi; buna günahın tuzunu ya da zorla tepele­ menin biberini katmak olanaksızdı. Esteban'ın arada öfkesine yenilerek gene eski günahlarına döndüğü oluyordu. Clara'nın ço­ cuklarla birlikte kentte kalıp da kendisinin hacienda'yı yoklaması" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar