Marcus dayının tabutu



"Adamlara, kardeşini gözleriyle görebilmesi için tabutun kapağını açsınlar diye haykı­ rıyordu. Marcos'u daha önce bir kez daha gömmüştü; bu da onun, bu kezki ölüm sahici mi, değil mi diye kuşkuya kapılmak­ ta kendini niçin haklı gördüğünü açıklar. Onun haykırışı üstüne evdeki hizmetçilerle birlikte çocukları da avluya akın ettiler. Yas yaygaralarının arasında dayılarının adının yankılandiğını duyan çocuklar var hızlarıyla koşup geliyorlardı. Dayısı Marcos'u son gördüğünden bu yana iki yıl geçmişti ama Clara onu çok iyi anımsıyordu. Çocukluğundan arta kalan tüm imgelerin arasında en açık seçik olanı oydu. Onu tanımla­ mak için Clara'nın salondaki resme danışmasının hiç gereği yok­ tu. Bu resim Marcos Dayıyı bir kaşif kılığında, eski moda çiftesi­ ne dayanmış; ayağını da bir Malezya kaplanının boynuna basmış durumda gösteriyordu: tıpkı kilisenin ana sunağında, boyalı bu­ lutlar ve solgun benizli melekler arasında, bir ayağını yenik düş­ müş şeytana basmış olarak gösterilen Meryem Ananın duruşu." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar