Alba ,Polis Garicia'nin eşliğinde Estabanin evine getirilir dayısı onu muayene eder ve endişelenecek birşeyin olmadığını soylee



"seni ilgilendirmez," diye buyurdu. Garcfa duraksadı. Sivil birinin ağzınÖan buyruk işitmeyeli çok zaman oluyordu. Bir an içinden onu karakola götürüp bir hücreye atmak geldi. Bırak orada kendi kanına batıp çürüsün, so­ nunda diz üstü çöküp ona yalvarana dek. Ne var ki mesleği Gar­ cfa'ya kendinden daha kudretli kişiler bulunduğunu ve başına buyruk davranmanın kaldıramayacağı bir lüks olduğunu öğret­ mişti. Zaten Senatör Trueba'ya karşı hala içinden çıkmayan kor­ ku ve Alba'ya ilişkin anıları: kendisi Tres Marias'daki kümes av­ lusunda burnunu çekip yalınayak siftinirken onun kolalı elbise­ leriyle terasta oturup limonata içişinin görüntüsü, onu küçük dü­ şürmek arzusundan baskındı. Kızın kendine yönelttiği bakışa da­ yanamayarak belli belirsiz başını eğdi. Dönüp sert sesle komut verince iki görevli Alba'yı kollarından tutarak polis kamyoneti­ ne götürdüler. Genç kız evine böyle ulaştı. Onu görünce Blan­ ca'nın ilk tepkisi babasının haklı çıktığını, polislerin öğrencilere copla saldırdığını düşünmek oldu. Bağırmaya başladı ve Jaime Alba'yı muaeyene edip de kızın incinmemiş olduğuna güvence verene dek de susmadı. Jaime bir iki iğneyle biraz dinlenmenin Alba'yı iyileştirmeye yeteceğini söylüyordu. Alba iki gün yatakta yattı ve bu arada öğrenci grevi barışçı yollardan sona erdi. Eğitim Bakanı görevinden alınarak Ziraat Bakanlığına kaydırıldı. Senatör Trueba, "Okul bitirmeden Eğitim Bakanı olduysa ömründe inek görmeden Ziraat Bakanı da olur," diye fikir yürü­ tüyordu. Alba yatakta kaldığı süre içinde Esteban Garcfa'yla tanıştığı zamanı anımsayacak fırsat buldu. Çocukluk anılarını evirip çevi­ rirken aklına esmer tenli bir delikanlı geldi, kitaplık, ocakta gü­ rül gürül yanan ve güzel kokuları odayı dolduran kocaman çam kütükleri, akşam ya da gece saati ve kendisi o delikanlının dizle­ rine oturmuş. Ne var ki kafasındaki bu görüntünün belirmesiyle silinmesi bir oldu ve genç kız, "Bunu acaba rüyamda mı görmüş­ tüm," diye düşünmeye başladı. Kafasındaki Esteban Garcfa'yla il­ gili ilk belirgin imge daha sonraya aitti. Alba bunun tam tarihini de biliyordu, çünkü on dördüncü yaş günüydü ve annesi bunu, o doğduğunda ninesinin almış olduğu siyah albüme yazmıştı. Alba bu günün şerefine kıvırttığı saçlarıyla terasta, Jaime Dayısı gelsin" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar