döndüğünü duyuyor, Blanca'nın elinde gazeteler, yemek ve suyla içeri girdiğini görüyordu. Delicesine sevişiyor, korku ve ih tirasın çılgın yıldız gezilerine dönüştürdüğü yasak yöntemler icat ediyorlardı. Blanca cinselliksiz bir orta yaş düşüncesine ve bede ninin çeşitli ağrı smlarıyla uğraşmaya boyun eğmiş durumdaydı, gelgelelim aşkın şoku ona yeni bir gençlik bağışladı. Cildinin ışıl tısı, adımlarının ritmi, sesinin tınıları belirginleşti. İçin için gü lümseyerek uyurgezerler gibi dolaşır oldu ortalıkta. Hiç bu ka dar güzel olmamıştı. Babası bile bunu ayrımladı ve bolluğun ge tirdiği rahata yordu. "Blanca kuyruklarda durmak zorundan kur tulunca yepyeni bir kadın oldu," diyordu. Alba da değişimin ayırdındaydı. Annesini gözlüyordu. Bu tuhaf uygurgezerlik kuş ku çekici oluyordu ona, odasına yemek götürmek tutkusu da öy le. Kaç kez geceleyin annesini gizlice izlemeye kalkışmışsa da kendi işlerinin yorgunluğuna yenik düşmüştü. Uyku tutmadığı zamanlarda da, fısıldaşan hayaletlerle dolu olan boş odalarda do laşmayı göze alamıyordu. Pedro Tercero zayıflamış ve o zamana dek özgün nitelikle rinden biri olan güleryüzlü, tatlı dilli, iyi huyluluğunu yitirmişti. Canı sıkılıyordu. Kendi isteğiyle zindana girmiş olmasına lanet okuyor, arkadaşlarından haber alabilmek için deli oluyordu. Onu yatıştırabilen tek şey Blanca'nın varlığıydı. Blanca içeri gi rer girmez Pedro günün korkularını ve haftaların bezginliğini unutabilmek için deliler gibi onun üstüne atılıyordu. Arkadaşla rından birçoğunun yazgısını paylaşmadığı için korkak ve hain ol duğu saplantısını aklına sardırmaya başlamıştı, gidip teslim ola rak kaderine boyun eğmenin daha şerefli olacağını düşünüyordu. Blanca en sağlam mantıklarla onu caydırmaya çalışsa da Pedro onu işitmez gibiydi. O zaman kadın onu yeniden bulduğu aşkı nın gücüyle tutmaya çalışıyor, kend.i eliyle yedirip içiriyor, kü çücük çocukmuş gibi ıslak bezle silip pudralıyor, onun saçını, tırnaklarını kesiyor, hatta sakal tıraşını yapıyordu. Sonunda yi yeceklerine yatıştırıcı ilaçlar, suyuna uyku hapları katmaktan başka çıkar yol bulamaz oldu. Bunların verdiği sersemlikle Pedro derin, gene de azap dolu uykulara dalıyor ve ağzı kurumuş, içi daha beter kararmış olarak uyanıyordu. Birkaç ay sonra Blanca onu sürgit kapalı tutamayacağını kavradı ve aşığına temelli sahip olabilmek için onun ruhunu küllendirmek düşüncesinden vazgeçti." (Isabel Allende – Ruhlar Evi)
Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,
0 Yorumlar