Bırakmadın bırakmadın şimdi mi bırakmayı düşündün



Teyzesi: ,
 - Yumurtalarını pişireyim, dedi kalktı.
 - Otur teyze, yumurta yemesem de olur ... 
- Yumurta yemeden olur mu? Gençsin!
 Celal Bey: - Ben senin yaşında en az beş yumurta yerdim günde! diye gülerek girdi söze:
 - Hanım olur demesine bakma, pişir
 yumurtalarını. Teyzesi nyutfağa yönelirken sordu:
 - Çay mı içeceksin süt mü?
 - Hangisi hazirsa! 
- ikisi de hazır?
 - Çay.
 - Hadi öyleyse, siz beni beklemeyin, dayınla başlayın ne Allah verdiyse yemeye ... Yanlarından ayrıldı. Celal Bey, sonuna gelen sigarasının izmaritini üfledi, ağızlığının ucundan sigara tablasına aldı, ezdi: 
- Içmeyeyim derim bu mereti, gene içerim! Tabakasını açtı:
 - Görürsün işte, böyle yarim yarım, takarım ağızlığa içerim ... Yıliardır kimbilir bu kaçıncı gösterişiydi sigara tabakasını. Zül­fikar yine ilk kez görüyormuş gibi dinledi, gülümsedi. 
- Abe Celal derim bazen kendi kendime, yuvarlak hesap, belki altmış yıldır tüttürürsün bu mereti, bırakmak aklına gelmedi gelme­di de şimdi mi geldi? Bundan sonra bıraksan ne geçer eline, bırak­masan bunca yıl gördüğün zararından başka ne zararını görürsün? Çok keyiflendi bunları söylerken, güldü: 
- Haklı mıyıın, doğru mu söylerim? 
- Haklısın! - Ha yaşa be koca oğlum! Teyzesinin, dayısının koca Zuilfikar'ı!" (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)

Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,

Yorum Gönder

0 Yorumlar