Esteban artık sosyalist iktidarı devirmenin tek yolunun askeri darbe olduğunu söyler çünkü sosyalistler ülkedeki sorunların muhafazakarların kaynakli olduğunu biliyordu



yasal yollardan engellemek düşüncesinden vazgeçti ve tek çare­ nin yasal olmayan yollar kullanmak olduğunu kabul etti. Mar­ xizm 'in ilerlemesini ancak bir askeri darbenin durdurabileceğini ele giıne karşı, açık olarak ilk o ileri sürdü. "Çünkü," diyordu, "elli yıldır iktidara gelmek için sabırsızlıkla beklemiş olan insan­ lar salt ortalıkta tavuk kıtlığı var diye bu iktidarı ellerinden bı­ rakmazlar." Ne zaman sabotajdan sözedilse Senatör Trueba, "Karı gibi davranmaktan vazgeçin de silahlarınıza sarılın!" diye bağırıyor­ du. Düşüncelerini gizlediği yoktu. Dört yönde haykırıyordu onlara. Bununla da yetinmeyerek durup durup askeri okula gide­ rek bahçedeki öğrencilere darı atıyor, parmaklığın dışından onla­ ra, "Tavuk sürüleri," diye bağırıyordu. Kendini kendi taşkınlık­ larından korumak için iki korumacı tutmak zorunda kaldı, ne var ki onları tutmuş olduğunu sık sık unutuyor, kendini gözle­ diklerini ayrımsayınca kıyametleri kopa�arak adamlara sövüp saymaya, bastonuyla saldırmaya başlayarak boğulacak kertelere geliyor, yüreği çıkacak gibi atıyordu. Birileri onu öldürmeye kal­ kışırsa bu iki iri kıyım ahmağın hiçbir şey yapamayacaklarından gerçi emindi, gene de varlıklarının hiç değilse önceden tasarlan­ mamış saldırıları caydıracağına inanıyordu. Esteban aynı zaman­ da torununu da gözaltında bulundurmaya çalışıyordu, çünkü kız Komünistlerin arasında dolaştığına göre her an birisi çıkıp kendi­ sinin torunu olduğu için onu hırpalayabilirdi. Ne var ki Alba böyle bir şeyin sözünü bile ettirmiyordu. "Goril kiralamak suç itirafı demektir," diyordu. "Benim korkacak hiçbir şeyim yok." Esteban diretmeyi göze alamıyordu. Ailesinin bireyleriyle çatış­ maktan bıkmıştı; hem zaten torunu onun sevgisini gösterebildiği tek kişiydi dünyada, onu güldürebilen tek kişi. Bu arada Blanca kadınlara seramik öğretmek için gittiği işçi mahallesindeki tanıdıkları ve karaborsa yoluyla öteberi sağlamak için bir ağ kurmuştu. Elde ettiği her kalıp sabun, her torba şeker için çalışıp didinmek, kaygı çekmek zorundaydı. Zamanla kendi de bilmediği bir kurnazlık geliştirerek evin boş odalarında her türlü ihtiyaç maddesi depolamaya başladı ki bunların arasında resmen gereksiz ve İşe yaramaz olan şeyler de vardı, Çinli bir göçmenden aldığı iki varil soya yağı gibi. Blanca perdeleri mühürledi," (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,


Yorum Gönder

0 Yorumlar