Esteban günden güne zenginlesiyordu, Torunu için bir harçlık hesabı oluşturur ve kızı ile damadın için düzenli olarak yüklü bir çek göndermeye baslar



antre duvarında göremediği gün işlerin artık fazla ileri gitmiş ol­ duğuna karar verdi ve torununu karşısına aldı. "Anneannenin portresi nerede?" diye sordu kaşlarını çata­ rak. "İngiliz konsolosuna sattım. Londra'da bir müzeye koyaca­ ğını söyledi." "Bu evden tek bir şey daha alıp götürmeni menediyorum! Yarından başlayarak bankada özel hesabın olacak, harçlık parası için." Çok geçmeden Esteban torunu Alba'nın hayatının en pahalı kadını olduğunu, koca bir harem tutsa bu yeşil saçlı kızdan daha ucuza çıkacağını algıladı. Ona hiçbir zaman sitem etmiyordu, çünkü talihi gene dönmüştü; ne kadar çok para harcarsa o kadar çok parası oluyordu. Siyasal etkinlikler yasaklandıktan sonra iş­ lerine verecek daha çok zaman buluyor ve tüm tahminlerine kar­ şın hayata gözlerini çok zengin bir adam olarak yumacağını he­ saplıyordu. Parasını, sermayeyi bir gecede çoğaltmaya sözveren yeni yatırım şirketlerine bağlamıştı. Zengin olmanın çok sinir bozduğunu anlamıştı, çünkü parayı yapmak öylesi kolaydı da harcayacak bir amaç bulmak son derece zordu. Torunun un para saçmak konusunda gösterdiği olağanüstü yetenek bile onun kese­ sinde en ufak bir gedik açmıyordu. Tres Marfas'ı yeniden kurup güzelleştirmek işine dört elle sarıldı, ama bundan sonra herhangi bir tasarıma kalkışmadı, çünkü yeni ekonomik düzen sayesinde çok çalışıp üretken olmaya gerek kalmadığını anlamıştı: para pa­ rayı çekiyor ve bankalardaki hesapları kendisi en ufak bir çaba harcamaksızın gün günden kabarıyordu. Böylece banka defterle­ rini gözden geçirdikten sonra Esteban, eskiden düşünde görse inanmayacağı bir şey yaptı: her ay Pedro Tercero Garcfa'ya bir çek yollamaya başladı. Pedro ile Blanca Kanada'da sürgün yaşı­ yorlardı ve sonunda doyumlanan aşklarının dinginliği içinde iki­ si de murada erip huzura kavuşmuşlardı. Pedro Tercero işçiler, öğrenciler ve hepsinden daha çok orta sınıflar için devrim şarkı­ ları besteliyordu. Gerçi tilkilerle tavuklar o buzlu Kuzey ülkesi­ nin kartal ve kurtlarının zoolojik görkeminden yoksun, geri kal­ mış yaratıklardır ama gene de orta sınıflar Pedro Tercero'nun türkülerini benimsemişlerdi. Bu arada mutlu ve sakin yaşayan Blanca ömründe ilk olarak gürbüz, dinç ve sağlıklıydı. Canavarlı" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar