Kontun tuhaf davranışları, Mal kaçakçılığı,aşırı savurganlık,Hizmetçileri parasını ödememesi ,aşırı pahalı antika eşyalar alması,Lüks Araba almasi



Louis XV stili topuklu ayakkabılar içinde gördüğünü sandı­ ğı Kızılderili işte buydu. Blanca'nın evli bir kadın olarak ilk ayları huzurlu ve sıkıcı geçti. Yalnızlığa, kendini dinlemeye olan eğilimi belirginleşti. O çevrenin sosyal yaşantısına katılmayı reddettiği için çağrıldıkları sayısız toplantılara Jean tek başına gitmek zorunda kalıyordu. Sonradan, eve döndüğü zaman genç kızları hala şaperon'la dola­ şan ve erkekleri uzun harmani giyen bu zamana ayak uydurama­ mış, bayat ailelerin yontulmamışlıklarını anlatarak Blanca'yı eğ­ lendirirdi. Blanca tam kendisine göre olan tembel bir hayat sü­ rerken kocası da bunca zamandır kendini yoksun bıraktığı, an­ cak paranın satın alabileceği ufak zevklere kendini bırakmıştı. Her gece kumarhaneye gidiyordu. Karısı onun büyük paralar kaybettiği kanısına varmıştı, çünkü her ayın sonunda alacaklılar kapı önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlardı. Jean'ın ev ekono­ misi konusunda pek garip fikirleri vardı. Kendisine en son model bir otomobil almıştı. Leopar derisinden kaplamaları ve Arap prenslerine layık altın aksamıyla bu, yörenin görmüş olduğu en büyük, en şatafatlı arabaydı. Jean gizemli bir ilişkiler ağı da kur­ muştu ve bu sayede antika eşyalar, özellikle de çok zaafı olduğu barok Fransız porselenleri satın alabiliyordu. Kasalarla pahalı li­ körler ithal ediyor ve bunlar gümrüklerden hiç olaysız geçiyor­ du. Bu kaçak mallar eve servis kapısından girip sokak kapısından çıkarak başka yerlere gidiyor, Jean bunları ya gizli alemlerde içi­ yor ya da fahiş fiyatla satıyordu. Onlar evlerine hiçbir zaman ko­ nuk çağırmıyorlardı; aradan birkaç hafta geçince yöre hanımları Blanca'yı evlerine çağırmayı kestiler. Onun kibirli, küstah ve marazlı olduğuna ilişkin bir söylenti çıktı, bu da Konta karşı du­ yulan genel sempatiyi artırdı ve ona sabırlı, çileli bir koca olarak ün kazandırdı. Blanca onunla iyi geçiniyordu. Yalnızca kendisi ev bütçesiy­ le ilgilendiği zaman tartışıyorlardı. Jean'ın marketteki Çinlinin borcunu, sayısız hizmetçilerinin aylıklarını ödeyemezken nasıl olup da porselen alabileceğine, o benekli otomobili kullanabile­ ceğine Blanca'nın aklı ermiyordu. Jean bu konuyu tartışmayı reddediyor, bunun bir erkek işi olduğunu, Blanca'nın anlayama­ dığı konularla o serçe beynini doldurmasına gerek olmadığını ile­ ri sürüyordu. Blanca kocasının Esteban Trueba;nın hesabından" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,


Yorum Gönder

0 Yorumlar