"On yaşını sürdüğü yıl, güz başlarında, Görce'de bir düğüne götürmüşlerdi Emine'yi. Akranı bütün kız çocukları gibi gelinin eline eteğine sokulup duruyordu. Gelinin duvağından koparıp verdiği incecik bir parça duvak telini aldı. Bu küçük armağanın anlamı, günü gelince kendisi gibi telli duvaklı gelin olması için uğur getirmesi dileğiydi gelinin. Armağanını entarisinin göğüs iliğine iliştirirken, yüreğinin derinlerinden 'kopan bir istekle Zülfikar Bey'le evlenmeyi geçirdi içinden.
Kına gecesiydi düğünün. Gelin evini dolduran kadın konuklar arasında evlilikle ilgili şakalar ediliyor, nedenini pek anlamadığı kahkahalar atılıyordu. Kadın konukların hoşlandığı şakalardan biri de ortada dolaşan küçük kız çocuklara takılmaktı. Annesinin bir arkadaşı Emine'yi yanına çağırdı. Dizleri arasına aldı. Mıncıklayarak sevdi okşadı: -
-Ne kadar büyümüşsün sen? Neredeyse gelinlik kız olmuşsun! .. Kaç yaşında oldun, söyle bakalım?
- On bir.
Kadın az düşününce hatırladı, kahkahayı saldı:
- Yoo, o kadar acele etme. Dokuzunu yeni doldurdun, onuna girdin. Gölün don tuttuğu yıl doğmuştun. Mart sonlarıydı. Buzlar nisan çıkarken eridi o yıl. ... Yine de çabuk büyümüşsün. Bu gidişle on dördünde gelin ederiz seni! .. Kadın, bir kolunu beline dolamış, Emine'yi göğsüne doğru çekiyor, dizleri arasında sıkıştırıyor, öpüyor, okşuyordu:
- Söyle bakalım, büyüyünce kiminle evleneceksin? Emine, iki yana sallandı kadının kolları arasında, güldü, serçe" (Necati Cumalı Viran Dağlar Makedonya)
Türkçe,Necati Cumalı, Viran Dağlar, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli, Makedonya,
0 Yorumlar