Jaime , Esteban'nin soyadını almak istemiyor çünkü insanlar artık babasından dolayı ona güvenmiyor,Nicolas ise tıpkı dayısı Marcos gibi bir uçak sevdasına kapılmıştı. Esteban oğullarının bu haline ağlıyor ve yalnızlığına ağlıyor



"man Esteban Trueba küplere bindi. Oğlana neredeyse bir şamar indirecekti, ama onun bu kez buna boyun eğmeyeceğini ayrımsa­ dı. Öfkeden mosmor kesilerek, "Ben kendi adımı taşıyarak ya­ sal oğullarım olsun diye evlendim, analarının adını taşıyan piçler istediğimden değil!" diye höykürdü. İki hafta sonra Kongre binasının koridorlarında ve kulübün salonlarında, oğlu Jaime'nin Plaza Brasil'in orta yerinde pantolo­ nunu çıkarıp bir dilenciye verdiği, sonra da üstünde iç çamaşırla­ rı, peşinde ona alkış tutan meraklı seyirciler ve bir sürü çocukla birlikte on beş sokak ötedeki evine yürüdüğü konusunda bir fı­ sıltı dolaştı. Onurunu elalemin alay ve dedikodusuna karşı sa­ vunmaktan yorgun düşen Esteban oğlunun hangi adı dilerse onu almasına izin verdi; kendi adı olmasındı da! O gün çalışma odası­ na kapanıp kapıyı içerden kilitleyerek düşkırıklığı ve öfkeyle ağ­ ladı. Oğlunun tuhaf huylarının zamanla ortadan kalkacağına, onun eninde sonunda dengeli bir adam olarak babasının işine ka­ tılacağına, yaşlılığında ona destek olacağına kendi kendini inan­ dırmaya çalıştı. Öbür oğlundan umudu kesmişti. Nicolas bir us dışı girişimden öbürüne gidiyordu. Şu sırada başlıca tutkusu ola­ ğan dışı bir taşıtla sıra dağların üstünden aşmaktı, yıllar önce Marcos Dayının yapmaya kalkıştığı gibi. Nicolas balonla hava­ lanmaya karar vermişti, çünkü bulutlar arasında süzülen dev bir balonun herhangi bir gazozlu içki için karşı konulmaz bir rek­ lam olacağına inanıyordu. Almanların savaştan önce yapmış ol­ dukları bir zeplinin modelini kopya etti. Zeplin bir sıcak hava sistemiyle yükseliyor, içi de bir ya da iki serüven seven yolcu ala­ biliyordu. Bu dev boyutlu, şişer sosisi inşa etmek, işleyişindeki gizleri öğrenmek, rüzgar akımlarını, fal kartlarında çıkanları ve aerodinamik kurallarını incelemek konusunda duyduğu coşkun heves Nicolas'ı uzun zaman oyaladı. Haftalar gelip geçiyordu. Genç adam cuma günlerindeki ispiritizma toplantılarını da, an­ nesini de, Mora kızkardeşleri de unutmuştu, Amanda'nın artık eve gelmez olduğunun ayırdında bile değildi. Uçan gemisi sonun­ da bitince kendini hiç beklemediği bir engelle yüz yüze buldu: Gazoz şirketinin Arkansas'lı bir gringo olan müdürü projenin gi­ derlerini karşılamayı reddediyor, Nicolas düşüp ölürse gazozu­ nun satışlarında da düşüş olabileceği savını ileri sürüyordu. Nicolas" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)

Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar