Muhafazakarlar sosyalistleri devirmek için gizliden gizliye silahlanmaya başlarlar. Kent evine silah yığılır



maya çağıran devrim bildirileri de dağıtıyordu. Ama kimsenin ona kulak astığı yoktu. Yasal yoldan gelmiş oldukları için kimse­ nin iktidarı ellerinden alamayacağı kanısındaydılar, hiç değilse bir sonraki başkanlık seçimine kadar. Miguel Alba'ya, "Aptal bunlar!" diyordu. "Sağın silahlandı­ ğından haberleri yok!" Alba ona inanıyordu. Gecenin yarısında kendi avlularına dev çaplı kasaların boşaltıldığını ve içindekilerin Trueba'nın gö­ zetimi altında evin kullanılmayan bir arka odasına taşındığını görmüştü. Tıpkı annesi gibi dedesi de kapıya asma kilit takmış, anahtarı da koynundaki, hani içinde Clara'nın takma dişleri du­ ran küçük süet keseye koymuştu. Alba bunu, babasıyla barışarak gene eve dönmüş olan Jaime Dayısına anlattı. "Bunların silah olduğundan hemen hemen eminim," diye açıldı ona. Kendi işi başından aşkın olan ve öldürüldüğü zamana kadar işinden başını alamayan Jaime buna inanamadı, gelgelelim yeğe­ ninin diretmesi üzerine akşam sofrada babasına sormaya razı ol­ du. İhtiyarın yanıtı ortada hiç kuşku bırakmayacak nitelikteydi. Trueba, "Kendi evimde ben dilediğimi yaparım, İstediğim kadar kasa depolarım! Burnunu benim işime sokma!" diye gürleyerek yum­ ruğunu masaya öyle bir vurdu ki bardaklar yerinden sıçradı ve konuşma burada kesildi. O gece Alba dayısını kitap tünelinde görmeye gitti ve kendi­ sinin, annesinin yiyecek deposuna uyguladığı yöntemi dedesinin silahlarına uygulamayı önerdi. Gerçekten de öyle yaptılar. Gece­ nin geç saatlerini silah deposuna bitişik odanın duvarında delik delerek geçirdiler. Duvarın bir yanında büyük bir dolabı, öbür yanında da yasak kutulardan birini çekerek deliği gizlediler. Bir çekiç ve kerpetenle Trueba'nın kilitli tuttuğu odaya girmeyi ba­ şarmışlardı. Bu konuda önceden deneyimi olan Alba en alttaki kasalardan başlamayı önerdi. Ağızlarını bir karış açık bırakan bir yığınakla karşılaştılar, çünkü böylesine kusursuz ölüm araçları görmemişlerdi. Bunu izleyen günlerde çalabildikleri her şeyi çal­ dılar. Kaldıran olursa ayrımsamasın diye taş doldurdukları boş kasaları alta yerleştiriyorlardı. İkisi birlik olarak tabancalar, hafif makineliler, tüfekler, el mermileri çıkartarak Jaime'nin odasına" (Isabel Allende – Ruhlar Evi)


Türkçe,İsabel Allende,Ruhlar Evi, bayramcigerli.blogspot.com,
Roman ve Hikayeler,Bayram Cigerli,

Yorum Gönder

0 Yorumlar